Sayfalar

İzleyiciler

Bilim Teknik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bilim Teknik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Mart 2011 Cuma

Dünyamızın değeri ne kadar?

Amerikalı bir bilim insanı dünyamızın değerini hesapladı. Ortaya çıkan rakam sıradan insan beynini zorlayacak türden: Dünyamız yaklaşık olarak 3.5 katrilyon ya da daha kesin rakamlarla 3.519.501.942.644.496 Avro değerinde.
Santa-Cruz Üniversitesi astrofizikçisi Greg Laughlin, gezegenimizin değerinin karmaşık bir formülle hesaplanabileceğine inanıyor. Diğer gezegenlerin değerini de hesapladığı denklemde her şeyden önce bir gezegenin büyüklüğü, sıcaklığı ve kütlesi dikkate alınıyor. Ama gezegenin yaşı da önemli, bir gezegen ne kadar yaşlıysa değeri de o denli artıyor.

Astrofizikçi uzayda yaşamın izlerini ararken yüz milyon yıllık değil, güneşimiz kadar yaşlı hatta daha yaşlı olan gezegenlerin aranması gerektiğini söylüyor. Laughlin’in hesaplarına göre dünyamız güneş sisteminin en pahalı gezegeni. Mars ise en fazla 12.000 Avro ediyor. Kızıl Gezegen’de insanların beş saniye bile hayatta kalamayacağını düşünürsek bu fiyat gayet makul diyor araştırmacı.

20 Eylül 2010 Pazartesi

Volkanik faaliyetleri izlenebilecek

Volkanik faaliyetleri izlemek mümkün olacak

İngiliz araştırmacıların geliştirmekte olduğu bir çeşit yapay elmas olan silisyum karbür içeren elektronik bir cihaz sayesinde, volkanik faaliyetleri izlemenin mümkün olabileceği bildirildi.

 İngiltere'nin Newcastle Üniversitesi araştırmacıları tarafından geliştirildiğinde, bir çeşit sonda olacak olan söz konusu cihaz, hararetin 900 dereceyi bulduğu bir volkanın içine yerleştirilecek ve bu sayede volkanik faaliyetler izlenebilecek.
Elektronik cihazların yüzde 95'inde kullanılan klasik silisyumdan daha dayanıklı ve sağlam olan yarı iletken silisyum karbür, araştırmacıların uç teknolojilerde en fazla tercih ettikleri malzeme.
Volkanik faaliyetler, volkanın içinde biriken karbondioksit ve kükürt dioksitin ölçülmesiyle mümkün oluyor. Volkan bilimciler, Volkanda biriken karbondioksit ve sülfür dioksit miktarını ölçerek, volkanın patlayıp, patlamayacağını önceden belirleyebiliyorlar.

14 Eylül 2010 Salı

Balıkların da karakteristik özellikleri var

Balıkların da tıpkı insanlar gibi birbirinden üstün yönleri ve karakteristik özellikleri bulunduğu, en duygusal balığın kırlangıç, en cesurun lüfer, en beyefendinin hamsi, en kurnazın kefal, en zevkine düşkününün ise morina olduğu belirtildi.
Kurduğu balık lokantası zinciriyle Türkiye'de adından söz ettiren, balık türleri ve pişirme şekilleri konusunda 3 kitap yazan Fevzi Çimşit (Fevzi Hoca), sağlık ve damak tadı açısından sofraların vazgeçilmezi balıkların insanlar gibi bazı karakteristik özelliklere sahip olduğunu söyledi.

12 Eylül 2010 Pazar

Elektro şok' ile gebelik

Çocuk sahibi olmak için döllenme aşamasında sperme karşı direnç gösteren yumurtaya uygulanan elektroşok (piezo elektrik) yöntemi ile gebelik elde edilebiliyor.
Türkiye'de de uygulanmaya başlanılan yöntem ile 400 vakada yüzde 30 oranında bir başarı sağlandı. Türk bilim adamı Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Volkan Baltacı ve ekibi tarafından uygulanan yöntem, yurt dışında da 3-5 yıldır uygulanıyor.
Baltacı, sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelebilmesi için yumurta, sperm yapısının normal olması gerektiğini söyledi.

Kambur dinozor

İspanya'da daha önce hiç bilinmeyen bir dinozor türünün kalıntıları bulundu...

İspanyol arkeologlar, yaklaşık 130 milyon yıl önce yaşamış olan yeni bir dinozor türünün kalıntılarını ortaya çıkardı. İspanya'nın batısındaki Cuenca kenti yakınlarında bulunan ve 'Concaventor corcovatus' adı verilen türün, sırtında diğer dinozorlarda rastlanmayan kambur benzeri bir çıkıntısı bulunduğu belirtiliyor.

8 Eylül 2010 Çarşamba

Geleceğin antibiyotikleri hamamböceklerinde mi?

Tüm antibiyotiklere direnç gösteren yeni bakterinin dünyada endişe yaratması, İngiltere'nin Nottingham Üniversitesi'nden bilim adamlarını hijyenik olmayan koşullarda rahatça yaşayabilen hamaböceklerini araştırmaya itti.
 Bilim adamları, birçok mikroba ve hastalığa maruz kalan, bunlara karşı kendi kendine ''tedavi yöntemi'' geliştirdiği düşünülen hamamböceklerini incelerken, bu hayvanların beyninde, insan hücrelerine zarar vermeyen ancak bakterilere karşı etkili olan en az 9 farklı molekül buldu.
Bu moleküllerin bugün kullanılan birçok ilaca çoğunlukla direnç gösteren bazı hastalıkları tedavi etmekte kullanılabileceğine dikkati çeken bilim adamları, bu moleküllerin "gücünü" daha iyi belirlemek için araştırmaların devam ettiğini vurguladı.
Muhtemel ilacın piyasaya sürülmesinin 10 yılı aşkın süreyi alabileceği de bildirildi.
 
8 Eylül 2010

28 Ağustos 2010 Cumartesi

Karıncaların gen haritasının tamamı çıkarıldı

Karıncaların gen haritası çıktı

ABD'nin New York Üniversitesi'nden Danny Reinberg ve ekibi, 2008'de başlayan çalışmaların sonunda karıncanın gen haritasının tamamını çıkarmayı başardı.
Reinberg, karıncaların son derece sosyal ve hayatta kalma becerisinin gruba bağlı olduğunu belirterek, bu durumun insanlarınkine çok benzediğini vurguladı.

26 Ağustos 2010 Perşembe

Bilim dünyasının son keşfi

Bilim adamları inanılmazı başardı ve kuru su üretti.
Ortaya çıkan madde, pudra şekerine benziyor ve kimyasalların kullanım şekilleriyle ilgili olarak devrim yaratabileceği belirtiliyor.
Her kuru su molekelü, kumlu, silisli bir tabaka ile çevrili olan bir su damlası içeriyor. Aslında kuru suyun yüzde 95'i 'ıslak' sudan oluşuyor. Uzmanlar, kuru suyun sera gazı etkisi yaratan karbondioksiti emme ve hapsetme yoluyla küresel ısınma ile mücadelede kullanılabileceğini belirtiyor.
Gazeteport'un haberine göre, deneyler, kuru suyun sıradan suya göre karbondioksiti emmede üç kat daha iyi olduğunu ortaya koydu. Kuru suyun metanı depolamak ve doğalgazın enerji kaynağı potansiyelini artırmak anlamında da yararlı olabileceği kaydediliyor.

Bezelye büyüklüğünde kurbağa keşfedildi

Yüzölçümü bakımından dünyanın en büyük üçüncü adası Borneo'da, bezelye büyüklüğünde yeni bir kurbağa türü keşfedildi.
Malezya'daki Saravak Üniversitesi'nden İndraneil Das, 2006 yılında, adada, kurbağalar üzerinde yaptıkları saha araştırması sırasında rastladıkları bu yeni türün, yaşadıkları yerin yakınlarında bulunan etobur bir bitki nedeniyle, "Microhyla nepenthicola" olarak adandırıldığını söyledi.

18 Ağustos 2010 Çarşamba

Depremde koruyan yatak - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler

Depremde koruyan yatak - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler: "Çinli bir mucit, depremde 'tam koruma' sağlayan yatak icat etti.
China Daily gazetesi, 66 yaşındaki Vang Vınşi'nin patentini aldığı yatağın dört bir yanının, içme suyu, konserve yiyecek, megafon ve çekiç konulabilen dolaplarla çevrili olduğunu, yatağın depremden sonra göçük altında kalan kişinin günlerce dayanabilmesini sağlayabildiğini yazdı.

6 Ağustos 2010 Cuma

Otistik Üstünlük

Otistik Üstünlük

Otistik her 10 kişiden 1 tanesi olağanüstü yeteneklere sahip... Bugüne dek hep engelleyici bir durum olarak tanımlanan otizmi artık olumlu yönleriyle ele almanın zamanı geldi... New Scientist dergisi 1 Mayıs 2010 tarihli sayısında, otizmle ilgili bilgilerin eskiliğine dikkat çeken bir yazı yayımlandı. Otistik kişilerin engelli değil, sadece farklı düşünen nörotipik insanlar olduğu, dahası, kimi açılardan daha iyi düşünebildikleri vurgulanıyor.
Michelle Dawson, kalabalık otobüslerde yolculuk etmekten kaçınıyor, yabancılarla iletişim kurarken paniğe kapıldığından lokantada bir fincan kahve ısmarlarken epey zorlanıyor. Yine de, son birkaç yıldır Montreal Üniversitesi’ne bağlı Riviére-des-Prairies hastanesinde bir araştırmacı olarak adından söz ettiriyor.
Dawson’un araştırma alanı, tıpkı kendi gibi, otistik kişilerin bilişsel yetenekleriyle ilgili. Dawson günümüzde otizm ile ilgili tanımlamaların, tümden yanıltıcı olmasa bile, çağdışı bulguları temel aldığına ve otizmin yapısının son 70 yıldır temelden yanlış anlaşıldığına inanan bilim insanlarından bir tanesi.

Doğa için küçük, yavru carettalar için büyük adım

Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı Olimpos ile Kemer ilçesine bağlı Çıralı sahillerinde bulunan yuvalardaki yumurtalardan çıkan yavru caretta carettalar, denize ulaşmaya başladı.
Kemer'e bağlı Ulupınar köyünde, yaklaşık 15 yıl önce kurulan Ulupınar Çevre Koruma ve Geliştirme Kooperatifi'nin Başkanı Bayram Kütle, Çıralı sahillerinde bulunan caretta caretta yuvalarından yavru çıkışlarının başladığını söyledi.

4 Ağustos 2010 Çarşamba

Bilim kurgu tadında araştırmalar

Bilim kurgu tadında araştırmalar

Felçli bir kişiyi yeniden yürütebilmek, inme ve parkinson hastalarına eski davranışlarına kazandırabilmek, kaybedilen uzuvları, tüm duyuları hisseden protezlerle restore etmek ve omurilik felçlilerinin bilgisayarlarla iletişimini sağlayabilmek için beyin sinyallerinin sinir hücreleriyle ilişkisini çözmeye çalışan beyin mühendislerinin çalışmaları milyonlarca insana umut veriyor.


ABD-Türkiye İleri Araştırmalar Enstitüsü'nün Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı Adrasan beldesinde geçen ay düzenlediği ''Global Sağlıkta Fırsatlar ve Zorluklar'' konulu foruma katılan bilim adamları, bilimkurgu filmlerini aratmayacak çalışmalarında insan beyninin mekanizmasını çözmek için uğraş veriyorlar.

29 Temmuz 2010 Perşembe

Küresel ısınmada yeni kanıtlar

Yıllık yayımlanan 'İklimin Durumu' raporu yayımlandı... 
Yıllık yayımlanan "İklimin Durumu" raporunda, iklimle ilgili önemli göstergelerin küresel ısınmanın sürdüğüne işaret ettiği ve geçen on yılın en sıcak dönem olduğunu belirtildi.
48 ülkeden 300’den fazla bilim adamının hazırladığı raporda, hava sıcaklığı, suyun buharlaşma oranı, deniz yüzeyi sıcaklığı, okyanus üzerinde hava sıcaklığı, kar kalınlığı ve buzullar gibi göstergelerin incelenmesinin hep "küresel ısınmanın yadsınamaz" olduğu sonucuna götürdüğü vurgulandı.

27 Temmuz 2010 Salı

2 Rus kozmonot uzay yürüyüşünde

2 Rus kozmonot uzay yürüyüşünde

Rus kozmonotlar Fyodor Yurçihin ile Mihail Kornienko, tamir amacıyla Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan (UUİ) ayrılarak uzay yürüşüyüne başladı.
Rusya'nın başkenti Moskova'nın hemen dışındaki Rus Görev Kontrol Merkezi'nden yapılan açıklamada, Yurçihin ve Kornienko'nun bugün sabah saatlerinde uzay yürüyüşüne çıktıkları bildirildi.

24 Temmuz 2010 Cumartesi

Peru'da 'insan kurban etme alanı' bulundu

Peru'da arkeologlar insan kurban edilmesi için kullanıldığını düşündükleri antik bir tören alanı bulduklarını açıkladı.
Arkeologlar, ülkenin kuzeyinde, içinde iskeletler bulunan, 60 metre uzunluğunda bir dehliz buldu.
Kazının başkanı, dehlizin muhtemelen İnkalardan önce ve altıncı yüzyılda Moçe halkı tarafından inşa edilmiş olduğunu söyledi.

Goriller neden 'elim sende' oynar?

Sosyal hiyerarşideki yerlerini ve sınırlarını bilen goriller, bu adaletsizliği kendilerince gidermek için 'üstlerine' şakalar yapıyor.

Tropik ormanlarda sıkça görülen bir manzara. Bir yavru goril bir başkasının arkasından gizlice yaklaşıyor, tüylerini çekiştirip “ağzı kulaklarında” kaçıyor. Oyun, insanlar kadar öteki memeli kardeşlerinin de vazgeçemediği bir gereksinim,hem dostluk geliştirme, bağ kurma yöntemi, hem de kendilerini yetişkin yaşamda karşılacakları sorunlara hazırlamak için etkili bir araç. Ama yeni bir çalışma, bu oyuna farklı bir açıklama getiriyor: Goriller sosyal hiyerarşideki yerlerini ve getirdiği sınırlamaların farkındalar. Elim sende oyununu da bu adaletsizliği kendilerince gidermek için oynuyorlar.

4 bin yıl önce beyin ameliyatı yapılmış

Kayseri-Sivas karayolu üzerindeki Kültepe Höyüğü'nde yapılan kazılarda bulunan Asurlu bir tüccara ait iskeletin incelemesi sonucu, yaklaşık 4 bin yıl önce, kafatası açılarak, beyin zarı iltihabı operasyonu yapıldığı tespit edildi.

Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1948 yılından beri arkeolojik kazıların devam ettiği Kültepe-Kaniş Karum kazı alanında, 2010 yılı kazılarının Kaniş bölgesinde başladığını, kazının ilk gününde ise çok önemli bir mezar bulduklarını söyledi.
Kulakoğlu, mezarı dikkatli bir şekilde kazdıklarını, kazıda Asurlu bir erkek tüccara ait kemikler ile silah ve özel eşyalarını bulduklarını belirterek, şunları söyledi:
4 BİN YIL ÖNCE BEYİN AMELİYATI

İklim değişikliğinin yeni habercisi marmotlar

Türk bilimadamı Dr. Arpat Özgül, dünyanın önde gelen bilim dergilerinden birisi olan Nature'da iklim değişikliği üzerine yeni bir makale yayımladı. Nature'ın bu haftaki sayısında "kapak konusu" olarak okurlarına duyurduğu bu araştırmada Dr. Özgül, büyük bir yersincabı türü olan marmotların küresel ısınma sonucu meydana gelen iklim değişikliğinden nasıl etkilendiğini inceliyor.
Geçtiğimiz yıl "iklim değişikliği ve küçülen koyunların sırrı" isimli makalesi ile bilim dünyasında olduğu kadar popüler medyada da yankı uyandıran Imperial College London'da evrimsel demografi üzerine çalışan Dr. Özgül, İngiltere ve Amerikan üniversitelerinden bilim insanları ile ortak yürüttüğü yeni araştırması ile yine dikkat çekti. Nature'ın bu haftaki sayısında "kapak konusu" olarak okurlarına duyurduğu bu araştırmada Dr. Özgül, Kolorado'daki Kayalık Dağlar'da yaşayan büyük bir yersincabı türü olan sarı-karınlı marmotların küresel ısınma sonucu meydana gelen iklim değişikliğinden nasıl etkilendiğini inceliyor:

TÜBİTAK ödülleri açıklandı

2010 yılı TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri ile TÜBİTAK-TWAS Teşvik Ödülü'nü kazananlar belli oldu. ANKARA (ANKA) - 2010 yılı TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri ile TÜBİTAK-TWAS Teşvik Ödülü'nü kazananlar belli oldu.
TÜBİTAK'tan yapılan açıklamaya göre, bu yıl Bilim Ödülü Sağlık Bilimleri dalında Prof. Dr. Seza Özen'e verildi. Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Pediatrik Nefroloji ve Romatoloji Ünitesinde görevli Prof. Dr. Özel, ödülü "Çocuk romatolojisi ve nefrolojisi alanında, vaskülitler ve ailevi Akdeniz hastalıkları konularındaki uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları" dolayısıyla kazandı.