Sayfalar

İzleyiciler

haritası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
haritası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Şubat 2024 Çarşamba

Marmara'nın fay hatları yeniden haritalandırılacak

İstanbul Teknik Üniversitesi'nde kurulan Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi, fay hatlarını yeniden haritalandıracak.


Yapılara yerleştirilecek ölçüm cihazları sayesinde afet-zemin-yapı ilişkisi gerçeğe yakın şekilde modellenecek.

16 Nisan 2011 Cumartesi

Kayıp haritası çıktı

Kayıp haritası çıktı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun, 103 yaşındaki Berfo Ana'nın oğlu Cemil Kırbayır'ın gözaltındaykan öldürüldüğü kanısına varmasının ardından gözler diğer gözaltındaki kayıplara çevrildi.
ürkiye İnsan Hakları Vakfı’nın 1980 yılındaki rakamlarla birlikte oluşturduğu verilere göre, en fazla kayıp Diyarbakır, Lice, İstanbul ve Cizre’de yaşandı. Gözaltı kayıpları 1994 yılında geçmiş yılları oranla 3 katına ulaşırken, Türkiye’de şu an kendisinde haber alınamayan gözaltında kaybolanların sayısı 757.

22 Ocak 2011 Cumartesi

Avrupa'nın Müslüman karşıtlığı haritası Avrupa'nın birçok ülkesinde görülen Müslüman karşıtlığı son yıllarda giderek artıyor. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yaşayan bilim insanı, yazar ve gazeteciler, Müslümanlara bakışı anlattı. Cumhuriyet Haber Portalı İstanbul - İngiltere'de kabine üyesi Barones Sayide Warsi'nin ülkede Müslümanlara karşı önyargının yaygın bir sosyal vaka olduğu yönündeki açıklamaları ses getirdi. Warsi, İngiltere'nin din tartışmalarına David Cameron hükümetinden bugüne dek dahil olan en yüksek düzeyde isim. Warsi'nin açıklamalarının Avrupa'nın farklı ülkelerinde nasıl yankılandığını, ve bu ülkelerdeki Müslümanlar'a yaklaşımı araştırdık. BBC Türkçe servisinin hazırladığı habere göre ülkelerdeki durum şöyle: İsveç İsveç'teki Malmö Üniversitesi'nden, din çalışmaları profesörü Anne-Sofie Roald ülkedeki durumu şöyle anlatıyor: "İsveç'te bu konudaki hassasiyetin başka ülkelere, mesela Danimarka'ya göre daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Örneğin Stockholm'deki intihar bombacısına dair haberlerde, Müslüman saldırganın hareketini ülkedeki tüm Müslümanlara mal etmemek gerektiği uyarıları yaygındı. İsveç'teki sorun, Müslümanlar'ın bir türlü topluma entegre edilemediği söyleminin yaygınlığı. Bu söylem Müslümanlar'ın entegre olmaktan soğumalarına yol açıyor. Ben başörtüsü taktığım dönemde çalışmalarımın ve kendimin ciddiye alınmadığımı farkettim. Başörtümü çıkardım ve durum tamamen değişti, kabul görmeye başladım. Ülkedeki Müslümanlar aşağılandıklarını ve dışlandıklarını hissediyorlar, bu yüzden de kendilerini azınlık olarak görüyorlar. Ancak sadece çoğunluğun azınlığı dışladığını söyleyemeyiz, azınlık da kendini ayrı tutuyor." Belçika Gent Üniversitesi'nden siyaset bilimi profesörü Sami Zemni Belçika'daki Müslümanlar'a yaklaşımı şöyle özetliyor: "Belçika'daki İslam karşıtı hissiyat yeni bir şey değil. Göçmen karşıtı Vlaams Blok Partisi, Müslümanlık karşıtı kampanyayı hep canlı tutmuştur. Parti İslam karşıtı politikanın ırkçılıktan daha kolay olduğunu fark etti. Söylemleri bireyleri değil İslamiyet'i eleştiriyor olmak. Bu yaklaşım diğer partilere de sızmış durumda. Ülkede geçen sene yapılan bir araştırmada nüfusun yarısının İslam karşıtı hissiyatın eleştirilecek bir yanı olmadığını düşündüğü ortaya çıktı. Hatayı, geri kalmış, moderniteye ayak uyduramamış dinlerine karşı eleştirel olmayan Müslümanlar'da buluyorlar. Ayrıca Müslümanlar'ın kendinden farklı düşünenlere tahamülsüz oldukları inancı yaygın." Almanya Gazeteci Kübra Yücel Gümüşay, Almanya'da Müslüman olmayı şöyle anlatıyor: "Thilo Sarrazin'in, İslam karşıtı olmanın kötü birşey olmadığını bilimsel olarak kanıtlamaya çalıştığı kitabının yayınlanmasından sonra, Müslümanlar'ın genetik olarak başarılı olmayı ve entegre olmayı beceremeyen bir topluluk olduğunu inancı yaygınlaştı. Kitaptan önce kimse bunları açıkça söyleyemezdi, ama artık bilimsel olarak kanıtlandığını düşünüyorlar. Birçok arkadaşımdan hakarete uğradıklarını, restoranlara alınmadıklarını duyuyorum. Bir yıl önce bunlar kötü şeyler olarak değerlendirilirdi. Şimdi ise normal kabul ediliyorlar. Bunlara muhattap kalmak için İslamiyet'e inanmanız gerekmiyor. Müslüman bir ülkeden geldiğinizin düşünülmesi yeter. Almanya'da ırkçılığın uygar bir toplumda kabul edilir hale geldiğini görüyoruz. Almanya'yı bırakıp İngiltere ya da Kanada'ya gitmeyi düşünen arkadaşlarım var." İtalya Eski Birleşmiş Milletler temsilcisi, şimdiki İslam Kültür Merkezi'nin yöneticisi Mario Scialoja, İtalya'daki durumu şöyle anlatıyor: "İtalya'nın kuzeyi dışında yaygın bir İslam karşıtı hissiyatın olduğunu söyleyemeyiz. Bu toplumsal olarak onaylanmayan bir tavır. Ancak kuzey Afrikalı göçmenlerin durumu bir az farklı. İtalya'daki bu görece iyi durumun sebebi, ülkeye diğer ülkerlerde yaşanan kitlesel Müslüman göçünün yaşanmaması olabilir. Kuzey İtalya'daki göçmen karşıtı Kuzey Ligi ise bazı tatsızlıklara sebep oluyor." Hollanda İslam hukuku uzmanı avukat-yazar Laila al-Zwaini, Hollanda'daki durumu şöyle anlatıyor: "Ülkedeki göçmenlerle ciddi sorunlar yaşanıyor, ve bunların bir kısmı Müslüman göçmenler. Özellikle göçmen karşıtı Özgürlükler Partisi'nin koalisyonda yer alması sonrası bu konu hakkında kullanılan dil çok sertleşti. Konu Müslümanlar olunca bu partinin radikal söylemi adeta normal hale geldi. Bu dile göre mesele hep "biz" ve "Müslümanlar" arasında. Ama Müslümanlar tartışmada hiç yer almıyorlar. Meselenin İslamiyet'le ilgisi yok, çünkü hepimiz Müslüman olarak nasıl yaşamamız gerektiği konusunda farklı şeyler düşünüyoruz. Hayatımın ilk yirmi yılında bana "Müslüman" demezlerdi, ben "başka yerde kökenleri olan bir Hollandalı"ydım. Ama son 15 yıldır durum değişti, şimdi sorun var." Danimarka Danimarka Muhafazakar Partisi'nden milletvekili ve Demokratik İslam Örgütü'nün kurucusu Naser Khader ülkedeki tabloyu şöyle çiziyor: "Ben Danimarka'daki Müslüman karşıtı hissiyatın sadece küçük bir azınlık arasında yaygın olduğunu düşünüyorum. Politik İslam karşıtlığıyla, Müslüman karşıtlığı aynı şey değil. Biz Müslümanlar'ın dinlerinin eleştirilmesini kabullenmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Diğer dinler gibi... Böylece İslamiyet'in de güçleneceğini düşünüyoruz. Ülkede yaşanan karikatür krizi sonrası şunu öğrendik: "Müslümanlar" demek yanlış, çünkü bu grup arasında büyük farklılıklar var. Ve şunu gördük: Müslümanlar'ın çoğunluğu Danimarka'yı haklı buldular. Bu kriz öncesinde Müslümanlar'a karşı önyargılı olan birçok Danimarka'lı kriz sırasında demokrat Müslümanlar'ın varlığından haberdar oldular. Biz Demokratik İslam Örgütünü kriz sırasında kurduk. Çünkü birşey farkettik: Bizim gibi radikal olmayan ve Danimarka'ya bağlı Müslümanlar örgütlü değil, bir derneğimiz bile yoktu. Bu yüzden, Danimarka medyası ülkedeki Müslümanlar'ın fikrini almak istediğinde politik İslam derneklerine gidiyordu. Ve onlar azınlık olmalarına rağmen, ülkedeki tüm Müslümanlar'ın temsilcisi gibi algılanıyorlardı. Dolayısıyla şunu söyleyebilirim: Belki'de İngiltere'nin bir karikatür krizine ihtiyacı vardır."

Avrupa'nın birçok ülkesinde görülen Müslüman karşıtlığı son yıllarda giderek artıyor. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yaşayan bilim insanı, yazar ve gazeteciler, Müslümanlara bakışı anlattı.


İngiltere'de kabine üyesi Barones Sayide Warsi'nin ülkede Müslümanlara karşı önyargının yaygın bir sosyal vaka olduğu yönündeki açıklamaları ses getirdi. Warsi, İngiltere'nin din tartışmalarına David Cameron hükümetinden bugüne dek dahil olan en yüksek düzeyde isim.

Warsi'nin açıklamalarının Avrupa'nın farklı ülkelerinde nasıl yankılandığını, ve bu ülkelerdeki Müslümanlar'a yaklaşımı araştırdık. BBC Türkçe servisinin hazırladığı habere göre ülkelerdeki durum şöyle:

İsveç
İsveç'teki Malmö Üniversitesi'nden, din çalışmaları profesörü Anne-Sofie Roald ülkedeki durumu şöyle anlatıyor:

3 Kasım 2010 Çarşamba

Deprem risk haritası değişiyor

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Yer ve Deniz Bilimleri Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Sedat İnan, TURDEP projesi kapsamında yürüttükleri çalışmaların sonucunda Türkiye'nin 10 yıldır kullandığı deprem risk haritasının değişeceğini söyledi.
İnan, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi'nde (KSÜ) düzenlenen toplantıda, uygulamasını sürdürdükleri ''Türkiye'nin Deprem Riski Yüksek Jeo-Stratejik Bölgelerinde Deprem Davranışının Çok Disiplinli Yaklaşımlarla Araştırılması Projesi'ne (TÜRDEP) ilişkin bilgiler verdi.
Proje kapsamında yürüttükleri çalışmalarla önemli veriler elde ettiklerini kaydeden İnan, bu verilerin Türkiye'nin deprem risk haritasında, deprem riskinin az olduğu ifade edilen bazı yerlerde deprem riskinin yüksek, deprem riskinin yüksek olduğu ifade edilen bazı yerlerde ise deprem riskinin düşük olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.
İnan, ''Türkiye'nin 10 yıldır kullandığı deprem risk haritası değişecek. Deprem risk haritası bizim yaptığımız 5 yıllık çalışmayla elde ettiğimiz sayısal verilerle değişecek. Projemiz sayesinde Türkiye'nin deprem risk haritasını değiştirecek bulgulara ulaşmış olduk'' dedi.
TÜRDEP projesini uluslararası standartlarda ve ulusal kaynaklarla gerçekleştirdiklerini anlatan İnan, sözlerini şöyle sürdürdü:

8 Eylül 2010 Çarşamba

Hindinin gen haritası

ABD'nin en önemli et ve protein kaynaklarından biri olan hindinin gen haritasının büyük bölümünü çıkaran bilim adamları, bu sayede en iyi kalite kümes hayvanı üretiminin sağlanacağını belirtti.
2008'de başlayan projede yer alan uluslararası ekipten Virginia Tech Üniversitesi Hayvan Bilimi Bölümü Doçenti Rami Dalloul, bugüne kadar evcil hindinin gen haritasının yüzde 90'ından fazlasının çıkarıldığını ifade ederek, verilerin büyük bölümünün hindinin 10 büyük kromozomundan (makrokromozom) elde edildiğini ve araştırmacıların şimdi mikrokromozomları en iyi şekilde çözümlemeye çalıştıklarını kaydetti.

Gazetelerde Bugün

Cumhuriyet, "Engelli ve yoksul ‘evet’ kıskacında" başlığıyla manşetten duyurduğu haberinde referandum öncesinde AKP'nin engelli yurttaşların onurunu kıracak bir uygulamaya daha imza attığını belirtiyor.



CUMHURİYET
Engelli ve yoksul ‘evet’ kıskacında
Devletin tüm olanaklarını referandum için seferber eden ve ramazanda “evet” iftarları düzenleyen AKP, engelli yurttaşların onurunu kıracak bir uygulamaya daha imza attı. AKP Balıkesir İl Başkanı Adil Çelik, engellilere gönderdiği bayram tebriğinde her ay evde bakım ücreti ödendiğini anımsatarak “Anayasa değişikliğine evet oyu vermenizi dilerim” dedi.

28 Ağustos 2010 Cumartesi

Karıncaların gen haritasının tamamı çıkarıldı

Karıncaların gen haritası çıktı

ABD'nin New York Üniversitesi'nden Danny Reinberg ve ekibi, 2008'de başlayan çalışmaların sonunda karıncanın gen haritasının tamamını çıkarmayı başardı.
Reinberg, karıncaların son derece sosyal ve hayatta kalma becerisinin gruba bağlı olduğunu belirterek, bu durumun insanlarınkine çok benzediğini vurguladı.