Sayfalar

İzleyiciler

Blu-ray etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Blu-ray etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Nisan 2011 Cuma

Due Date (Git Başımdan) Öngörülemeyen bir yol öyküsü

Öngörülemeyen bir yol öyküsü

The Hangover’ın (Felekten Bir Gece) yönetmeni Todd Phillips ikinci komedisinde dostluk, hoşgörü, yetişkin olmak, vicdan, empati temalarını eğlenceli bir vurguyla anlatıyor.
Heyecanlı mimar Peter Highman ilk çocuğunun doğumuna yetişmek üzere Atlanta’dan Los Angeles’a doğru yola çıkar.

4 Mart 2011 Cuma

Kapitalizmin acımasız yüzü

Yönetmen Oliver Stone'un uzun yıllar borsada çalışmış olan babasına adadığı Wall Street'in(Borsa/1988) devam filmi ABD'nin kapitalizm üstüne kurulu devlet sistemine eleştirel bir bakışla yaklaşıyor.
Tutukevinde sekiz yıl kalan acımasız borsacı Gordon Gekko sonunda özgürlüğüne kavuşur ama ona tek birşey kalmıştır:Kötü ünü. Gekko dışarı çıkar çıkmaz kendini bir zamanlar hükmettiği borsanın dışında buluverir. Kızı Winnie’yle ilişkisini düzeltmeye çalışan eski borsacı kızının finans sektöründe çalışan nişanlısı Jake’le iletişime geçer.

Winnie ve Jake bir süre Gekko’nun gerçekten değişip dürüst, yardımsever biri olduğuna inanırlar ama bu inançları uzun sürmez. Gordon Gekko hala usta bir dolandırıcıdır, hedeflerine ulaşmak için eskiden olduğu gibi herkesi güdümler, herkesi kullanır, öz kızını bile.

Gekko hemen görünmeyen, örtülü bir kötülüğü simgelemektedir.
Film, günümüz Amerikan borsasının Gordon Gekko’nun çocukları tarafından yönetildiğini, ilk Borsa filminin genç broker’ların yaşam biçemlerinde derin bir etkisi olduğunu, filmden sonar küstah bir güven edindiklerini, Gordon Gekko’ya olan hayranlıklarından ötürü borsacı olduklarını vurguluyor. “Hırslı olmak iyidir”, “Dost istiyorsan kendine bir köpek satın al”, “Yöneticiler koyun gibidirler, koyunlarda boğazlanır” gibi kültleşmiş diyalogların yer aldığı Borsa’nın devam filmi broker’ların Gordon Gekko’yu ilahlaştırdıklarını betimliyor.

24 Şubat 2011 Perşembe

İçsel serüven yolculuğu

İçsel serüven yolculuğu

Elizabeth Gilbert’ın çok satışlı özyaşamsal romanı Eat, Pray, Love: One Woman’s Search for Everything Across Italy, India and Indonesia’dan uyarlanan film bir kadının içsel yolculuğunu zevkli bir anlatımla aktarıyor.
Kırklarındaki yazar Liz Gilbert’ın mutlu olmak için herşeyi vardır: Yakışıklı bir kocası, güzel bir evi, başarılı bir mesleği. Ama Liz mutlu değildir, ne yapacağını bilmiyordur, yaşamı iyi gitmiyordur. kendini yitik duyumsuyordur, belirgin bir değişikliğe gereksinimi vardır.

Yaşama karşı büyük bir açlık duyan Liz bir yıl sürecek bir dünya yolculuğuna çıkar. İlk durağı İtalya’dır, burada tad alma duyusunu yeniden kazanır, yeni dostlar edinir, bir şey yapmamanın hoş mutluluğunu ayrımsar. İtalya’dan Hindistan’a geçen Liz, meditasyon ve özverili çalışma sayesinde güçlenir, yaşamın ne denli değerli olduğunu görür. Son uğrağı Endonezya’da korkularıyla yüzleşir, iç dengesine kavuşur. Artık yaşamın tadını çıkarmaya hazırdır.