Arjantinli yazar Eduardo Berti'nin "Düşlenen Ülke"sinde okur daha ilk
sayfalarda kendisini tamamlanmış, harikulade, son derece berrak ve
anlaşılır bir şeyin beklediğini bilir ama Berti zarif bir cömertlikle
vaadini kesin olarak yerine getirmeyip okurun düşlemeyi sürdürmesine
izin verir. Kitabı, Alberto Manguel'in değerlendirmesiyle tanıyoruz...
Sevdalı kızın öyküsü (*)
Bir yerde okumuştum, Moğolistan’da bir hikâye anlatmaya hazırlanan
kişinin, giriş mahiyetinde, anlatının çağırdığı hayaletler yaşayanların
arasına yerleşmesin diye önce bir büyü töreni yapması gerekirmiş. Bu
törenin ardından, hikâyesini bitirdiği zaman kahramanların içinden çıkıp
geldikleri karanlığa geri döneceğini bildiğinden, rahat rahat anlatmaya
başlayabilirmiş. Bu önlemin Batı’da anlaşılıp anlaşılamayacağını
bilmiyorum; Batılı yazarlar kibirlidir, hayal ürünü kişilerinin okurları
arasında canlanmasını istemekle kalmaz, ölümsüz
-