Mucize doğum!

Kanada’nın Victoria kentinde 28 Aralık’ta beyin ölümü gerçekleşen ve 7 haftadır tıbbi cihazlara bağlı olarak yaşatılan hamile kadın, sağlıklı bir erkek bebek dünyaya getirdikten sonra hayatını kaybetti.

Kanada, beyin ölümü gerçekleşen bir annenin makinelere bağlı olarak 7 hafta yaşatılması sonucu sağlıklı bir bebek dünyaya getirmesiyle gelişen ''doğum mucizesi''ni konuşuyor.
Kanada'nın British Colombia eyaletine bağlı Viktoria kentinde geçen 28 Aralık'ta beyin kanamasına bağlı olarak hastaneye kaldırılan ve hemen beyin ölümü gerçekleşen Robyn Benson isimli bir kadın, tıbbi cihazlara bağlı olarak 7 hafta yaşadıktan sonra sağlıklı bir bebek doğurduktan sonra yaşamını yitirdi. Olayın duyulmasının ardından tüm ülke ''mucize bebek''i konuşmaya başlarken, geride kalan aileye

Sabrın ve mucizenin haberi

Kocaeli'de ilk çocuğunu 4, ikincisini ise 35 yaşında kaybettikten sonra meme kanseri hastalığına yakalanan kadın, 53 yaşındayken normal yollarla hamile kalarak geçen yıl yeniden anne oldu.

Başiskele ilçesi Fatih Mahallesi'nde yaşayan ve şu an 65 yaşında olan Faik Çelik ile 54 yaşındaki Şahide Çelik çifti, 1980 yılında oğulları Ömür'ü 4 yaşındayken astım hastalığı nedeniyle kaybetti.
Yıllarca gözü gibi baktıkları hayattaki tek varlıkları Onur'u da 35 yaşındayken 5 Temmuz 2009 tarihinde elektrik çarpması sonucu toprağa veren Çelik çifti, o günden sonra çok zor dönemler geçirdi. Günlerce evlatlarını kaybetmenin acısıyla gözyaşı döken Çelik çifti, yeniden çocuk sahibi olmak istedi ancak doktorlar bunun meme kanseri tedavisi gören Şahide Çelik için çok riskli olacağını söyledi.
Meme kanserini yenen ve rutin sağlık kontrollerini devam ettiren Şahide Çelik, 2010 yılının ocak ayında ise 35 yıl aradan sonra yeniden normal yollarla hamile kalarak 53 yaşındayken 3'üncü çocuğunu dünyaya getirdi.
İki evladını kaybettikten sonra yeniden anne ve baba olan Çelik çifti, dün ''mucize bebeğimiz'' dedikleri oğulları Arda'nın 1. yaş gününü kutladı. Küçük Arda, kendisi için hazırlanan 3 katlı pastanın üzerindeki mumları üfleyerek söndürdü.

Hipnoz şarlatanlık mı mucize mi?

Migren, ağrısız doğum, diş çekimi, psikolojik sorunlar, cinsel işlev bozuklukları, kekemelik, sınav kaygısı ya da sigara bağımlılığı gibi sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılan "hipnoz", alanında uzman hekimlerce kendi dallarında uygulandığında başarılı tedavi metodlarından birisi olarak gösteriliyor.
Uzmanlar, kimsenin zorla hipnoz edilmesinin mümkün olmadığını, yurt dışında da uygulanan ve hipnoz yapma yetkisinin sadece tedavi amacıyla hipnoz ve hipnoterapi eğitimi almış hekimlere, diş hekimlerine ve klinik psikologlara tanındığını belirtiyor. Ancak Türkiye’de hipnoz ve hipnoterapi uygulaması için henüz yasal bir düzenleme bulunmadığına dikkati çeken uzmanlar, konu ile ilgili yasal düzenlemenin bir an önce yürürlük kazandırılması gerektiği görüşünde.

Türkiye Psikiyatri Derneği Hipnoz ve Hipnoterapi Bilimsel Çalışma Birimi Koordinatörü Dr. Şeref Özer, hipnozun bakışla, sözle ya da bazen yardımcı gereçler kullanılarak telkin ile oluşturulan özel bir bilinç hali olarak tanımlandığını belirtiyor.

Hipnoz halindeki kişinin dıştan gelen uyaranlara karşı adeta bilincinin kapalıymışçasına duyarsızlık ve aldırmazlık içinde ve hiç yanıt vermez bir haldeyken; buna karşı hipnoz yapan kişiye karşı artmış bir uyanıklık içinde bulunduğunu belirten Özer, kişinin bu süreçte dinlediğini, anladığını hatta yargıladığını ve yanıt verdiğini belirtti.