Güvenilir nükleer masalı bitiyor mu?
Japonya belki de dünya tarihinin en dramatik felaketlerinden birini yaşıyor. Önce yüzyılda bir gerçekleşecek büyüklükte bir deprem, ardından tsunami en sonunda da nükleer facia ile karşı karşıya. En son facia içlerinde en telafi edilemez olanı. Ne kadar bir alanı, ne kadar süre etkileyeceğini kestirmek zor. Radyoaktivitenin canlı yaşamı üzerindeki ölümcül etkileri sadece Japonyayı değil tüm gezegeni tehdit ediyor.
Japonya’nın kuzeyinde 11 Mart günü meydana gelen 8.9’luk deprem ve tsunami felaketinin ardından herkes İstanbul’u vuracak olası depremin sonuçlarını tekrar tartışmaya başlamıştık ki Fukuşima’daki nükleer santralda meydana gelen patlamalar birden gündemi değiştirdi. Depremin yıkıcı etkilerini hafife almak mümkün değil ama kaynağı itibarıyla doğal bir afet. Nükleer gibi kapalı kapılar ardında yapılan anlaşmalarla tüm risklerini bile bile Türkiye’ye getirilmek istenen bir teknoloji değil. Yıllardır nükleer karşıtlarının sayısız eylem, miting ve açıklamalarla Türkiye’de yapımını durdurmaya çalıştığı nükleer santralların hiç de güvenilir olmadığı şimdi de Japonya’da acı bir şekilde gözler önüne seriliyor.
-