Sayfalar

İzleyiciler

Nükleer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nükleer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Mart 2014 Pazar

Yaş değil, neye ilgi duyduğumuz önemli!..


13 yaşındaki çocuğun marifetleri...

Nükleer,fizik,atom,füzyon,reaktör,hidrojen ,helyumArkadaşları bilgisayarlarında oyun oynarken, 13 yaşındaki bu çocuk bakın neler yaptı neler...

Dünyada 13 yaşındaki çok az çocuk, "Hobi olarak ne yapıyorsun?" denildiği zaman, "Amatör Nükleer Bilim adamıyım"  gibi bir cevap verebilir. Onun yaşındaki birçok çocuk evlerinde bilgisayar oyunlarına kilitlenmişken, Jamie Edwards gece geç saatlere kadar okulda kalarak, oluşturduğu nükleer füzyon reaktörünün kontrollerini yapıyor. O, aynı zamanda 14 yaşındaki Taylor Wilson 'dan bilinen en küçük Nükleer Füzyoncu ünvanını da almış durumda.

Edward'ın hayallerinin peşinde koşma serüveni, ilk olarak geçen yıl okulu Penwortham Priory Academy'de yaptığı bir sunum ile başladı. Sunumu esnasında gözler önüne serdiği ve ileride yapacağı nükleer füzyon reaktörü için bağış isteyen genç, okulu tarafından tam 3.350 dolarlık destek bursu kazandı. Tabi bu noktada bir durup, okulu ne kadar tebrik etmemiz gerektiğini düşünmek lazım zira dünya üzerinde kaç tane okulun, 13 yaşındaki bir çocuğu bu boyutta ciddiye alarak, nükleer füzyon

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Nükleer santral tepkisi

Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde bir grup çevreci, İğneada beldesinde nükleer santral kurulmasına izin vermeyeceklerini belirterek tepki gösterdi.

Demirköy ilçesindeki Atatürk Parkı'nda toplanan grup, ellerinde rüzgar gülleri ile nükleer karşıtı olduklarını ifade ettiler. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinden öğretim üyesi Prof. Dr. Kenan Kaynaş, grup adına yaptığı açıklamada, kamuoyunda İğneada beldesine nükleer santral kurulacağı haberlerinin kendilerini rahatsız ettiğini ve kesinlikle buna izin vermeyeceklerini söyledi.

26 Mart 2011 Cumartesi

Güvenilir nükleer masalı

Güvenilir nükleer masalı bitiyor mu?

Japonya belki de dünya tarihinin en dramatik felaketlerinden birini yaşıyor. Önce yüzyılda bir gerçekleşecek büyüklükte bir deprem, ardından tsunami en sonunda da nükleer facia ile karşı karşıya. En son facia içlerinde en telafi edilemez olanı. Ne kadar bir alanı, ne kadar süre etkileyeceğini kestirmek zor. Radyoaktivitenin canlı yaşamı üzerindeki ölümcül etkileri sadece Japonyayı değil tüm gezegeni tehdit ediyor.
Japonya’nın kuzeyinde 11 Mart günü meydana gelen 8.9’luk deprem ve tsunami felaketinin ardından herkes İstanbul’u vuracak olası depremin sonuçlarını tekrar tartışmaya başlamıştık ki Fukuşima’daki nükleer santralda meydana gelen patlamalar birden gündemi değiştirdi. Depremin yıkıcı etkilerini hafife almak mümkün değil ama kaynağı itibarıyla doğal bir afet. Nükleer gibi kapalı kapılar ardında yapılan anlaşmalarla tüm risklerini bile bile Türkiye’ye getirilmek istenen bir teknoloji değil. Yıllardır nükleer karşıtlarının sayısız eylem, miting ve açıklamalarla Türkiye’de yapımını durdurmaya çalıştığı nükleer santralların hiç de güvenilir olmadığı şimdi de Japonya’da acı bir şekilde gözler önüne seriliyor.

19 Mart 2011 Cumartesi

intihar görevi

Bu bir intihar görevi!

Dört vardiya halinde nükleer bir felaketi engellemeye çalışan Fukuşima gönüllüsü 180 kişi, "Bunun bir intihar görevi olduğunu biliyoruz, ama..." diyerek kendilerini Japonya'yı kurtarmaya adadılar.
Fukuşima’da 180 isimsiz kahraman Dünyayı nükleer bir felaketten korumak için canlarını feda ederek Fukuşima Nükleer Santrali’ne müdahale eden 180 kişi, 4 vardiya halinde canla başla reaktörleri soğutma çalışmalarına devam ediyor.
“Fukuşima 180” adı ile bilinen ve hiçbirinin kimliği dahi açıklanmayan bu kişilerin orta sınıf ailelerden geldiği ve bir kısmının da itfaiyeci olduğu belirtiliyor. Gönüllü olarak santralde kalmaya talip olan bu kişilerin çoğunun orta yaş ve üzeri oldukları söyleniyor. Radyasyon tehlikesi başgösterdiğinde 1400 kişilik personelden genç olanları da santralde kalmak için gönüllü olmuş, ancak bu kişilerin talepleri “Daha çocuğunuz bile yok. Burada kalırsanız kısır olursunuz. Aile kuramazsınız” diye reddedilmiş. Santralde gönüllü kalanlar arasında 6 ay sonra emekli olacak bir çalışanın da bulunduğu kaydedildi.

Ölümcül doz alıyorlar

Deprem ve kapıdaki nükleer felaket

Japonya tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşıyor. Yetkililer ülke genelinde depreme verilen kurban sayısının on binlerle ifade edileceğini belirtiyor. Görüntüler felaket filmlerine ilham verecek nitelikte. Depremin vurduğu bölgeler acı ve korkunun hüküm sürdüğü hayalet şehirler gibi. İnsanların yüzlerine baktığımızda gördüğümüz şeyin adı endişe… Üzerine bir de nükleer tehdit…


Büyük felaketlerin ilk anda insanları içine sürüklediği gerçek dışılık ve boşvermişlikten kendimizi sıyırdığımızda somut birtakım gerçekler ile belki de alınması gereken dersler de belirginleşmeye başlıyor. Japonya’da yaşanan 9.0 şiddetindeki deprem felaketi ve arkasından gelen tsunami ülkede yer alan nükleer santrallardaki reaktörlerde art arda patlamalara yol açıyor, malum. Tehlike her

4 Ocak 2011 Salı

Nükleer uçak gemisinde skandal video

ABD'nin, USS Enterprise nükleer uçak gemisinde "şaka" amaçlı çekilen cinsel içerikli video görüntüleri büyük bir skandal yarattı.
 Askerlerin birlikte duş alma sahneleri, cinsel göndermeler, eşcinsellik karşıtı espriler ve yine şaka amaçlı kaprofajik (dışkı yeme) görüntülerin yer aldığı videonun, bir internet gazetesi tarafından sansürlenmiş bir şekilde yayımlanmasının ardından ortalık karıştı.
Afganistan'a destek vermekle görevli gemide 2006-2007 yıllarında çekilen ve haftalık sinema akşamında gemi personeline izletilen görüntülerde, o zamanlar gemideki ikinci en üst düzey rütbeli subay olan ve daha sonra geminin komutasını devralan Owen P. Honors bulunuyor.

21 Ağustos 2010 Cumartesi

Nükleer reaktöre yakıt yüklenmeye başlandı

Nükleer reaktöre yakıt yüklenmeye başlandı

Rusya tarafından İran'da kurulan ülkenin ilk nükleer reaktörüne yakıt yüklenmesine başlandığı bildirildi.
 Ülkenin güneyindeki Buşehr'de bulunan reaktöre yakıt yüklenmesinin bir haftada tamamlanacağı belirtiliyor.
Rusya, İran'la santralin kurulmasıyla ilgili 1 milyar dolarlık sözleşmeyi 1995'te imzalamış, ancak reaktörün inşasını defalarca ertelemişti.
1000 megawattlık hafif su reaktörünün inşa projesi ilk olarak 1970'li yıllarda Şah yönetimi döneminde ortaya atılmış, 1974'te Almanya'nın Siemens firmasıyla anlaşma imzalanmış, ancak firma, 1979'daki İslam Devrimi üzerine projeden çekilmişti.