Sayfalar

İzleyiciler

can yücel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
can yücel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Mart 2011 Çarşamba

Hasan Âli Yücel Aydınlığı… Mustafa Balbay

Platon’dan Nizamü’l-mülk’e bütün klasiklerin birinci sayfasında çevrildiği dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli

Yücel’in sözleri vardır.
Şöyle der:

“Hümanizma ruhunun ilk anlayış ve duyuş merhalesi, insan varlığının en müşahhas şekilde ifadesi olan sanat eserlerinin benimsenmesiyle başlar… Hangi milletin kütüphanesi bu yönden zenginse o millet, medeniyet âleminde daha yüksek bir idrak seviyesinde demektir.”

Hasan Âli Yücel bu ruhla 7 yıllık Milli Eğitim Bakanlığı’na onlarca dünya klasiğinin Türkçeye kazandırılmasının yanı sıra şunları sığdırdı:

Birinci Coğrafya Kongresi’nin mimarı oldu. Türkiye’nin 7 coğrafi bölgeye bölünmesi onun eseridir.

Teknik eğitimin öncüsü oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin kuruluşu onun başarısıdır.

İsmail Hakkı Tonguç’la el ele vererek yaşama geçirdikleri Köy Enstitüleri öyle bir eğitim köküdür ki, bugün bile yeni kuşak sürgünleri vermektedir.

Girişte sözünü ettiğimiz çevirilerin yapılması için ilk “Neşriyat Kongresi”nin ardından Tercüme Bürosu ve Ansiklopedi Bürosu oluşturdu. Tercüme Bürosu klasikleri dilimize kazandırırken Ansiklopedi Bürosu, Türk Ansiklopedisi’ni ve İslam Ansiklopedisi’ni hazırladı.

UNESCO, 1997’yi Hasan Âli Yücel Yılı ilan ederken şu saptamayı yaptı:

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Baba olmak değil, babalık yapmak zor

Baba olmak değil, babalık yapmak zor

''Hayatta ben en çok babamı sevdim/Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk/Çarpı bacaklarıyla- ha düştü, ha düşecek.../Nasıl koşarsa ardından bir devin, babamı ben öyle sevdim'' diyor usta şair Can Yücel, bir çocuğun gelişiminde babanın ne denli önemli olduğunu adeta vurgulamak için...
Uzmanlar, sağlıklı bir çocuk gelişimi için sadece anne bakımının ve eğitiminin yeterli olmadığını ifade ederek, ''baba''nın her aşamada etkin rol alması gerektiğini vurguluyor.
Alandaki birçok hekim, sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının uyarılarına rağmen, Hacettepe Üniversitesi'nin (HÜ) başkentin orta gelirli bir mahallesinde yaptığı araştırmada, babaların yüzde 70'inin çocuğunun hatasını anlaması için karşılıklı konuşma taraftarı olduğu, yüzde 30'unun ise bağırma, küfür etme, şiddet uygulama gibi davranışlara başvurduğu tespit edildi.