'Tek başına iktidar olmak istiyoruz'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakan, 'Kendimi iktidarda nasıl tutabilirim?' arayışı içine girdi. Bu arayışlar Sayın Başbakan'a yarar sağlamaz. Zemin kayıyor. Sayın Başbakan gidecek'' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sivas ziyaretinde konakladığı Sivas Büyük Otel'deki kahvaltılı basın toplantısında gazetecilerle bir araya geldi. Bir gazetecinin Yüksek Askeri Şura (YAŞ) ve sonrasında yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: ''Tablo, Türkiye'nin iyi yönetilmediğini gösteriyor. Eğer Türkiye iyi yönetilmiş olsaydı Türkiye Cumhuriyeti tarihinde karşılaşmadığımız boyutta bir krizle karşılaşmış olmazdık. Her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanı her şeyi olağan gibi gösteriyor ise de Sayın Başbakan belli konularda sessizliğini koruyorsa da ortadaki gerçek tablo krizin derinleştiği yönünde. Umuyoruz taraflar, krizi aşmak için çaba gösterirler ve bu kriz kısa sürede sona ermiş olsun.''
Kılıçdaroğlu, ''Siyasi üslup sertleşiyor. Siz bu yönde ne yapmayı düşünüyorsunuz?'' sorusunu yanıtlarken de kendi üslubunun çok sert olmadığını dile getirdi. CHP lideri, ''Eğer, Sayın Başbakan'ın ismi geçiyorsa benim söylemlerimde, onun söylemlerini kullanıyorum zaten. Kaynağı da Anadolu Ajansı. Farklı bir yerden bilgi alarak konuşmuyorum. Ama Sayın Başbakan öfkeyi, hitabet sanatı olarak gören bir kişi'' diye konuştu. ''Başbakan Erdoğan'ın, kutuplaşmanın AK Parti'nin oylarını artıracağını sandığını ve bu yönde hareket ettiğini'' ileri süren Kılıçdaroğlu, buradan yola çıkarak gittikçe sert söylemlerde bulunduğunu öne sürdü.
Kılıçdaroğlu, ''Bu söylemler benim için çok önemli değil. İstediği kadar konuşabilir. Bazı cümleleri ya da konuları ciddiye bile almıyorum. Ama ben beklerdim ki bir ülkenin başbakanı ülkenin gerçek sorunlarıyla ilgilenebilsin. Ama Sayın Başbakan kendisini ve birlikte birçok yolsuzluk olayına bulaşmış milletvekillerini kurtarma çabasında'' diye konuştu. ''Dokunulmazlıkların arkasına sığınan bir başbakanın halka güven veremeyeceğini'' savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Halka güven vermeyen bir iktidar var. Bugün orduyla aralarında yaşanan kriz, aslında halkın gündemini halkın elinden çalmak demektir. Nasıl olsa siz, 3 gün ve 5 gün sonra zaten uzlaşacaksınız, zaten bir araya geleceksiniz. Ama niye kriz yaratıyorsunuz? 'Bizim imzamızın çok hafif olmadığını gösterdik' diye bir açıklamaları var. Yani Başbakan'ın imzası olmadan bunlar gerçekleşmezmiş gibi bir açıklaması var. Zaten öyle. Yasa öyle zaten. O yasanın gereğine herkes uyacak. Kararname, yönetmelik nasıl çıkarılır? Kanun tasarısı parlamentoya nasıl sevk edilir? Bunların hepsinin kuralları var. O kurallara Sayın Başbakan da uyacak. Ama imzayı geciktirerek, belli pazarlıklar yaparak ya da pazarlıklar yapılıyormuş gibi gösterilerek, krizi Türkiye'nin gündeminde günlerce tutarak... Bunların hiçbirisi doğru değil.''
Arınç'a suikast yapılacağı iddiaları
Kılıçdaroğlu, bir süre önce Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast yapılacağı iddialarıyla ülkenin meşgul edildiğini, kozmik odaya kadar girildiğini ifade ederek, ''Halkın gündemini meşgul eden bu olayın herhangi bir sonuca varmamasını'' eleştirdi. CHP lideri, ''AKP kriz yaratıyor. O krizin arkasına geniş kitleleri sürüklüyor. Kendi medyasıyla hep beraber bunu yapıyor. Ondan sonra geriye dönüyor. O krizden besleniyor. Adalet ve Kalkınma Partisi krizden beslenen bir parti. Zaten Türkiye'nin karşılaştığı sorun da bu'' şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, Baykal'ın istifa sürecine ilişkin sözleri
Başbakan Erdoğan'ın, CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın istifa sürecine ilişkin açıklamalarda bulunduğu hatırlatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Sayın Başbakan, partimizin iç işlerine müdahale ederek 'Acaba içlerinde bir çatışma ortamı yaratabilir miyim? Ülkede kriz yaratıyorum acaba CHP'de de bir kriz yaratabilir miyim' gibi ucuz bir politikanın içine girmiş durumda. Aslında bir başbakana yakışacak bir şey değil. Ama Başbakan gerçekten o kadar küçük işleri kendisine görev ediniyor ki ülkenin sorunlarını unutuyor''.
CHP'nin, kurultayın ardından bir yenilenme sürecine girdiğini ve toplumun tüm kesimlerinin partiye yönelik ilgisinin arttığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Sayın Başbakan hazmedemiyor. Kurultayla beraber temiz siyaset, düzgün siyaset, halka hesap veren siyaset egemen olmaya başladı. Bunların üçü sayın Başbakan'da yok. Sayın Başbakan'da olmadığı içindir ki Sayın Başbakan, 'Kayan zemini acaba yerinde nasıl tutabilirim? Kendimi iktidarda nasıl tutabilirim?' arayışı içine girdi. Bu arayışlar Sayın Başbakan'a yarar sağlamaz. Zemin kayıyor. Sayın Başbakan gidecek.'' Kılıçdaroğlu, CHP'nin genel seçimlerdeki hedefinin sorulması üzerine de ''En az yüzde 40'lık bir hedefi bekliyoruz. Tek başına iktidar olmak istiyoruz. Çünkü Türkiye'yi içinde bulunduğu çıkmazdan kurtaracak tek parti CHP'dir'' dedi.
'İster askerin arkasına saklan, ister kriz yarat, gideceksin'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sivas'ın Zara ilçesinde yurttaşlara hitap etti. Bölgenin sorunlarını bildiğini, ancak önemli olanın sorunlara akılcı çözümler üretmek olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP iktidarının vatandaşın sorunlarını akılcı yollardan çözeceğini belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün Isparta'da yaptığı konuşmada kendisine yönelik ''Bilmediğin aşı yeme, davul gibi şişesin'' dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Allah'a çok şükür boğazımızdan aşağı haram lokma inmedi. Allah'a çok şükür, çiğ yemedik ki karnımız şişsin. Ama, senin aklın fikrin yemekte. Nerede bir şey olsa, yemek... Fındık diyorum, fındık yemekten bahsediyor, kayısı diyorum, yemekten bahsediyor. Yiye yiye doymadın mı? Allah gözünü doyursun. Bırak, biraz da millet doysun. Bunlara dersini vereceğiz. Fakir-fukara edebiyatı yapanlar, Allah, peygamber diyerek din sömürüsü yapanlar, hepsi han hamam sahibi oldu. Bunlar, bölücüdür. Bölücülere inanmayın. Bölücüler, ülkeyi böldüler, kardeşi kardeşe düşman yaptılar. Ama biz bölünmeyeceğiz. Tek yürek olacağız. Diri, iri olacağız, onurlu Türkiye'yi ayağa kaldıracağız.''
Başbakan Erdoğan'ın, ''Ben, kimseye hesap vermem'' dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Sen kimsin ki millete hesap vermeyeceksin? Kimler hesap vermez? Allah'tan korkan, kuldan utanan, milletine hesap vermeyi, namuslu görev kabul eder. Bunlarda utanma da kalmadı. Ben, sana hesap soracağım Recep Bey. Nereye kaçarsan, kaç'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın, kendisine ''Memur Kemal Efendi'' diye seslendiğini hatırlatarak, kendisinin ''Milletin Kemal'i'' olduğunu söyledi ve ''Peki, sen kimin Recep Bey'isin?'' diye sordu. AKP iktidarının ne yaparsa yapsın, hesap vermekten kaçamayacağını ileri süren Kılıçdaroğlu, yurttaşın doğruyu mutlaka bulup, tercih edeceğini söyledi. Babasının kendisine, ''Oğlum, sen doğru dur, eğri belasını bulur'' sözünü vasiyet ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Göreceksiniz, seçimlerden sonra bunlar belalarını bulacaklar'' dedi.
Kılıçdaroğlu, dün Erdoğan'ın ziyareti öncesinde Isparta'da sokakların gül suyuyla yıkandığını kaydederek, ''Isparta'da ne yapmışlar? Gül suyuyla yıkamışlar. Artık o, gül suyuyla banyo yaptı. Havuzlu villasına alsın gül suyunu, banyo yapsın. Çünkü, Recep Bey'e bu yakışır'' ifadelerini kullandı. AKP iktidarında eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a, Üstün Hizmet Madalyası verilmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, ''Muhtırayı veren adama, dünyanın hangi demokrasisinde Üstün Hizmet Madalyası verilir? Yiğit adamsan, çık açıkla'' dedi. Kılıçdaroğlu, iktidarın giderek zayıfladığını öne sürerek ''İster askerin arkasına saklan, ister kriz yarat, gideceksin'' diye konuştu. Konuşmasının ardından Zara Belediyesi'ni ziyaret eden Kılıçdaroğlu, Sivas'ın Hafik ilçesinde de yurttaşlara hitap etti ve esnaf ziyaretinde bulundu.
'İnşallah başbakan olarak geleceğim'
Kılıçdaroğlu, Erzincan Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuştu. ''Erzincan'da adaletten kaçanlar partisini silkeleyeceklerini'' söyleyen Kılıçdaroğlu, bu kente CHP lideri olarak ilk kez geldiğini belirterek, ''Yine geleceğim. İnşallah başbakan olarak geleceğim ve Erzincan'ın kaderini değiştireceğiz'' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 13 Ekim 2002'de Erzincan'da, ''Nerelere gitsek, 'Açız, işsiziz, iş istiyoruz' diyorlar'' dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, ''Ne zaman? 2002. Tarih 2010. Açlık var mı? İşsizlik var mı? İş arayan çok mu? Demek ki 8 yıldır yönetiyorlar, 8 yıldır aynı terane çalıyor. Onun için önce 12 Eylülde, sonra seçimlerde bu millet Adalet ve Kalkınma Partisine ders vermek zorundadır'' diye konuştu.
'Recep Bey'i memurlara havale ediyorum'
Erdoğan'ın, Isparta mitinginde kendisiyle ilgili ''Memur Kemal Efendi'' ifadesini kullandığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Sözde beni ve memurları hakir görecek. Memurları hakir görmekten memurlar memnun mu? Recep Bey'i memurlara havale ediyorum. Ama Recep Bey'e şunu söylüyorum; 27,5 yıl kendi ülkeme, devletime onurumla hizmet ettim. Boğazımdan aşağı haram lokma inmedi. Ama şunu söyleyeyim; ben memur Kemal'im, ben işçi Kemal'im, ben çiftçi Kemal'im, ben emekli Kemal'im, ben Erzincanlıların, halkın Kemal'iyim. Allah'a çok şükür, kimse bize 'kalpazan Kemal' demiyor, 'ihaleye fesat karıştıran Kemal' demiyor. Biz, alnımız ak, yüreğimiz temiz halkın karşısına çıkıyoruz. Recep Bey gibi değiliz.'' Kılıçdaroğlu, ''Şimdi bir tane Başbakan var; Recep Bey, memuru hakir görüyor, işçiyi, çiftçiyi, emekliyi hakir görüyor'' ifadesini kullandı.
'Recep Bey de bir aynaya baksın'
Başbakan Erdoğan'ın kendisi için ''Aynaya baksın'' dediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Ben de Recep Bey'i kırmadım, aynaya baktım, memur Kemal'i gördüm, emekli Kemal'i gördüm, işçi Kemal'i gördüm. Ama, istirham ediyorum Recep Bey de bir aynaya baksın. Kalpazanları görecek, ihaleye fesat karıştıranları görecek, hayali ihracatçıları görecek, yetim hakkı yiyenleri görecek'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, miting meydanındakilerin ''Başbakan Kemal'' sloganları üzerine, ''Başbakanlık benim elimde değil, sizin elinizde. Seçim geliyor. Süleyman sizsiniz, mühür sizin elinizde olacak'' dedi.
CHP lideri, Başbakan Erdoğan'ın Isparta ziyaretini anımsatarak, ''Isparta'ya gitmiş, beyefendi gül suyuyla yıkanmış. İstirham ediyorum. Sayın Başbakan'dan da bir isteğim olacak. Madem gül suyunu sokaklara döküyorsunuz, yazık günahtır, götür bari havuzlu villanda, bari havuzuna dök de bir gül suyuyla banyo yap. Bir o eksiğin kalmıştı zaten senin'' ifadelerini kullandı. Mitinge katılan bir kişinin taşıdığı, ''Recep Bey, adaletini bozduğun kantar, gün gelir seni de tartar'' dövizini okuyan Kılıçdaroğlu, ''Onu orada tartacağız'' dedi.
'İçine kurt düşmüş bir ağaç'
Hükümetin, dokunulmazlıkları kaldırmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, ''Boğazından aşağı haram lokma inmeyen, yolsuzluk yapmayan kişilerin, dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı çıkmayacağını'' ifade etti. ''Allah korkusu varsa, kuldan utanma varsa, dokunulmazlıkları kaldırırsın, milletin önüne çıkarsın'' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: ''Adaletten kaçanlar partisi, içine kurt düşmüş bir ağaçtır. Çürüyor artık o ağaç. Gövdesini biz, dallarını siz silkeleyin ve yok edin. Yüreğiniz insan sevgisiyle dolsun. Gelecek kaygısı olmayan, işsizliğin, yoksulluğun olmadığı, onurlu, üreten bir Türkiye'yi beraber kuracağız. Nazım Hikmet'in dediği gibi, 'Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe' yaşayacağız. Bu davet bizim.''
Kılıçdaroğlu'nu taşıyan parti otobüsü, miting meydanına, kalabalık nedeniyle güçlükle girebildi. Meydanda sıcak ve kalabalık nedeniyle fenalaşanlar olurken, minibüsün alandan ayrılışı sırasında yurttaşlarla polis arasında kısa süreli arbede yaşandı. Kılıçdaroğlu, Erzincan mitinginden önce Sivas'ın İmranlı ilçesinde de vatandaşlara seslendi.
Kılıçdaroğlu, ''Siyasi üslup sertleşiyor. Siz bu yönde ne yapmayı düşünüyorsunuz?'' sorusunu yanıtlarken de kendi üslubunun çok sert olmadığını dile getirdi. CHP lideri, ''Eğer, Sayın Başbakan'ın ismi geçiyorsa benim söylemlerimde, onun söylemlerini kullanıyorum zaten. Kaynağı da Anadolu Ajansı. Farklı bir yerden bilgi alarak konuşmuyorum. Ama Sayın Başbakan öfkeyi, hitabet sanatı olarak gören bir kişi'' diye konuştu. ''Başbakan Erdoğan'ın, kutuplaşmanın AK Parti'nin oylarını artıracağını sandığını ve bu yönde hareket ettiğini'' ileri süren Kılıçdaroğlu, buradan yola çıkarak gittikçe sert söylemlerde bulunduğunu öne sürdü.
Kılıçdaroğlu, ''Bu söylemler benim için çok önemli değil. İstediği kadar konuşabilir. Bazı cümleleri ya da konuları ciddiye bile almıyorum. Ama ben beklerdim ki bir ülkenin başbakanı ülkenin gerçek sorunlarıyla ilgilenebilsin. Ama Sayın Başbakan kendisini ve birlikte birçok yolsuzluk olayına bulaşmış milletvekillerini kurtarma çabasında'' diye konuştu. ''Dokunulmazlıkların arkasına sığınan bir başbakanın halka güven veremeyeceğini'' savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Halka güven vermeyen bir iktidar var. Bugün orduyla aralarında yaşanan kriz, aslında halkın gündemini halkın elinden çalmak demektir. Nasıl olsa siz, 3 gün ve 5 gün sonra zaten uzlaşacaksınız, zaten bir araya geleceksiniz. Ama niye kriz yaratıyorsunuz? 'Bizim imzamızın çok hafif olmadığını gösterdik' diye bir açıklamaları var. Yani Başbakan'ın imzası olmadan bunlar gerçekleşmezmiş gibi bir açıklaması var. Zaten öyle. Yasa öyle zaten. O yasanın gereğine herkes uyacak. Kararname, yönetmelik nasıl çıkarılır? Kanun tasarısı parlamentoya nasıl sevk edilir? Bunların hepsinin kuralları var. O kurallara Sayın Başbakan da uyacak. Ama imzayı geciktirerek, belli pazarlıklar yaparak ya da pazarlıklar yapılıyormuş gibi gösterilerek, krizi Türkiye'nin gündeminde günlerce tutarak... Bunların hiçbirisi doğru değil.''
Arınç'a suikast yapılacağı iddiaları
Kılıçdaroğlu, bir süre önce Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast yapılacağı iddialarıyla ülkenin meşgul edildiğini, kozmik odaya kadar girildiğini ifade ederek, ''Halkın gündemini meşgul eden bu olayın herhangi bir sonuca varmamasını'' eleştirdi. CHP lideri, ''AKP kriz yaratıyor. O krizin arkasına geniş kitleleri sürüklüyor. Kendi medyasıyla hep beraber bunu yapıyor. Ondan sonra geriye dönüyor. O krizden besleniyor. Adalet ve Kalkınma Partisi krizden beslenen bir parti. Zaten Türkiye'nin karşılaştığı sorun da bu'' şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, Baykal'ın istifa sürecine ilişkin sözleri
Başbakan Erdoğan'ın, CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın istifa sürecine ilişkin açıklamalarda bulunduğu hatırlatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Sayın Başbakan, partimizin iç işlerine müdahale ederek 'Acaba içlerinde bir çatışma ortamı yaratabilir miyim? Ülkede kriz yaratıyorum acaba CHP'de de bir kriz yaratabilir miyim' gibi ucuz bir politikanın içine girmiş durumda. Aslında bir başbakana yakışacak bir şey değil. Ama Başbakan gerçekten o kadar küçük işleri kendisine görev ediniyor ki ülkenin sorunlarını unutuyor''.
CHP'nin, kurultayın ardından bir yenilenme sürecine girdiğini ve toplumun tüm kesimlerinin partiye yönelik ilgisinin arttığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Sayın Başbakan hazmedemiyor. Kurultayla beraber temiz siyaset, düzgün siyaset, halka hesap veren siyaset egemen olmaya başladı. Bunların üçü sayın Başbakan'da yok. Sayın Başbakan'da olmadığı içindir ki Sayın Başbakan, 'Kayan zemini acaba yerinde nasıl tutabilirim? Kendimi iktidarda nasıl tutabilirim?' arayışı içine girdi. Bu arayışlar Sayın Başbakan'a yarar sağlamaz. Zemin kayıyor. Sayın Başbakan gidecek.'' Kılıçdaroğlu, CHP'nin genel seçimlerdeki hedefinin sorulması üzerine de ''En az yüzde 40'lık bir hedefi bekliyoruz. Tek başına iktidar olmak istiyoruz. Çünkü Türkiye'yi içinde bulunduğu çıkmazdan kurtaracak tek parti CHP'dir'' dedi.
'İster askerin arkasına saklan, ister kriz yarat, gideceksin'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sivas'ın Zara ilçesinde yurttaşlara hitap etti. Bölgenin sorunlarını bildiğini, ancak önemli olanın sorunlara akılcı çözümler üretmek olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP iktidarının vatandaşın sorunlarını akılcı yollardan çözeceğini belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün Isparta'da yaptığı konuşmada kendisine yönelik ''Bilmediğin aşı yeme, davul gibi şişesin'' dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Allah'a çok şükür boğazımızdan aşağı haram lokma inmedi. Allah'a çok şükür, çiğ yemedik ki karnımız şişsin. Ama, senin aklın fikrin yemekte. Nerede bir şey olsa, yemek... Fındık diyorum, fındık yemekten bahsediyor, kayısı diyorum, yemekten bahsediyor. Yiye yiye doymadın mı? Allah gözünü doyursun. Bırak, biraz da millet doysun. Bunlara dersini vereceğiz. Fakir-fukara edebiyatı yapanlar, Allah, peygamber diyerek din sömürüsü yapanlar, hepsi han hamam sahibi oldu. Bunlar, bölücüdür. Bölücülere inanmayın. Bölücüler, ülkeyi böldüler, kardeşi kardeşe düşman yaptılar. Ama biz bölünmeyeceğiz. Tek yürek olacağız. Diri, iri olacağız, onurlu Türkiye'yi ayağa kaldıracağız.''
Başbakan Erdoğan'ın, ''Ben, kimseye hesap vermem'' dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Sen kimsin ki millete hesap vermeyeceksin? Kimler hesap vermez? Allah'tan korkan, kuldan utanan, milletine hesap vermeyi, namuslu görev kabul eder. Bunlarda utanma da kalmadı. Ben, sana hesap soracağım Recep Bey. Nereye kaçarsan, kaç'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın, kendisine ''Memur Kemal Efendi'' diye seslendiğini hatırlatarak, kendisinin ''Milletin Kemal'i'' olduğunu söyledi ve ''Peki, sen kimin Recep Bey'isin?'' diye sordu. AKP iktidarının ne yaparsa yapsın, hesap vermekten kaçamayacağını ileri süren Kılıçdaroğlu, yurttaşın doğruyu mutlaka bulup, tercih edeceğini söyledi. Babasının kendisine, ''Oğlum, sen doğru dur, eğri belasını bulur'' sözünü vasiyet ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Göreceksiniz, seçimlerden sonra bunlar belalarını bulacaklar'' dedi.
Kılıçdaroğlu, dün Erdoğan'ın ziyareti öncesinde Isparta'da sokakların gül suyuyla yıkandığını kaydederek, ''Isparta'da ne yapmışlar? Gül suyuyla yıkamışlar. Artık o, gül suyuyla banyo yaptı. Havuzlu villasına alsın gül suyunu, banyo yapsın. Çünkü, Recep Bey'e bu yakışır'' ifadelerini kullandı. AKP iktidarında eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a, Üstün Hizmet Madalyası verilmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, ''Muhtırayı veren adama, dünyanın hangi demokrasisinde Üstün Hizmet Madalyası verilir? Yiğit adamsan, çık açıkla'' dedi. Kılıçdaroğlu, iktidarın giderek zayıfladığını öne sürerek ''İster askerin arkasına saklan, ister kriz yarat, gideceksin'' diye konuştu. Konuşmasının ardından Zara Belediyesi'ni ziyaret eden Kılıçdaroğlu, Sivas'ın Hafik ilçesinde de yurttaşlara hitap etti ve esnaf ziyaretinde bulundu.
'İnşallah başbakan olarak geleceğim'
Kılıçdaroğlu, Erzincan Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuştu. ''Erzincan'da adaletten kaçanlar partisini silkeleyeceklerini'' söyleyen Kılıçdaroğlu, bu kente CHP lideri olarak ilk kez geldiğini belirterek, ''Yine geleceğim. İnşallah başbakan olarak geleceğim ve Erzincan'ın kaderini değiştireceğiz'' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 13 Ekim 2002'de Erzincan'da, ''Nerelere gitsek, 'Açız, işsiziz, iş istiyoruz' diyorlar'' dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, ''Ne zaman? 2002. Tarih 2010. Açlık var mı? İşsizlik var mı? İş arayan çok mu? Demek ki 8 yıldır yönetiyorlar, 8 yıldır aynı terane çalıyor. Onun için önce 12 Eylülde, sonra seçimlerde bu millet Adalet ve Kalkınma Partisine ders vermek zorundadır'' diye konuştu.
'Recep Bey'i memurlara havale ediyorum'
Erdoğan'ın, Isparta mitinginde kendisiyle ilgili ''Memur Kemal Efendi'' ifadesini kullandığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Sözde beni ve memurları hakir görecek. Memurları hakir görmekten memurlar memnun mu? Recep Bey'i memurlara havale ediyorum. Ama Recep Bey'e şunu söylüyorum; 27,5 yıl kendi ülkeme, devletime onurumla hizmet ettim. Boğazımdan aşağı haram lokma inmedi. Ama şunu söyleyeyim; ben memur Kemal'im, ben işçi Kemal'im, ben çiftçi Kemal'im, ben emekli Kemal'im, ben Erzincanlıların, halkın Kemal'iyim. Allah'a çok şükür, kimse bize 'kalpazan Kemal' demiyor, 'ihaleye fesat karıştıran Kemal' demiyor. Biz, alnımız ak, yüreğimiz temiz halkın karşısına çıkıyoruz. Recep Bey gibi değiliz.'' Kılıçdaroğlu, ''Şimdi bir tane Başbakan var; Recep Bey, memuru hakir görüyor, işçiyi, çiftçiyi, emekliyi hakir görüyor'' ifadesini kullandı.
'Recep Bey de bir aynaya baksın'
Başbakan Erdoğan'ın kendisi için ''Aynaya baksın'' dediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Ben de Recep Bey'i kırmadım, aynaya baktım, memur Kemal'i gördüm, emekli Kemal'i gördüm, işçi Kemal'i gördüm. Ama, istirham ediyorum Recep Bey de bir aynaya baksın. Kalpazanları görecek, ihaleye fesat karıştıranları görecek, hayali ihracatçıları görecek, yetim hakkı yiyenleri görecek'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, miting meydanındakilerin ''Başbakan Kemal'' sloganları üzerine, ''Başbakanlık benim elimde değil, sizin elinizde. Seçim geliyor. Süleyman sizsiniz, mühür sizin elinizde olacak'' dedi.
CHP lideri, Başbakan Erdoğan'ın Isparta ziyaretini anımsatarak, ''Isparta'ya gitmiş, beyefendi gül suyuyla yıkanmış. İstirham ediyorum. Sayın Başbakan'dan da bir isteğim olacak. Madem gül suyunu sokaklara döküyorsunuz, yazık günahtır, götür bari havuzlu villanda, bari havuzuna dök de bir gül suyuyla banyo yap. Bir o eksiğin kalmıştı zaten senin'' ifadelerini kullandı. Mitinge katılan bir kişinin taşıdığı, ''Recep Bey, adaletini bozduğun kantar, gün gelir seni de tartar'' dövizini okuyan Kılıçdaroğlu, ''Onu orada tartacağız'' dedi.
'İçine kurt düşmüş bir ağaç'
Hükümetin, dokunulmazlıkları kaldırmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, ''Boğazından aşağı haram lokma inmeyen, yolsuzluk yapmayan kişilerin, dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı çıkmayacağını'' ifade etti. ''Allah korkusu varsa, kuldan utanma varsa, dokunulmazlıkları kaldırırsın, milletin önüne çıkarsın'' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: ''Adaletten kaçanlar partisi, içine kurt düşmüş bir ağaçtır. Çürüyor artık o ağaç. Gövdesini biz, dallarını siz silkeleyin ve yok edin. Yüreğiniz insan sevgisiyle dolsun. Gelecek kaygısı olmayan, işsizliğin, yoksulluğun olmadığı, onurlu, üreten bir Türkiye'yi beraber kuracağız. Nazım Hikmet'in dediği gibi, 'Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe' yaşayacağız. Bu davet bizim.''
Kılıçdaroğlu'nu taşıyan parti otobüsü, miting meydanına, kalabalık nedeniyle güçlükle girebildi. Meydanda sıcak ve kalabalık nedeniyle fenalaşanlar olurken, minibüsün alandan ayrılışı sırasında yurttaşlarla polis arasında kısa süreli arbede yaşandı. Kılıçdaroğlu, Erzincan mitinginden önce Sivas'ın İmranlı ilçesinde de vatandaşlara seslendi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen beğendiğiniz konulara yorumlar yazarak, diğer kullanıcıların takip etmesinde yarar sağlayınız
Hürriyet gazetesi, Milliyet gazetesi, Sabah Gazetesi, Posta gazetesi, Posta gazetesi, Habertürk gazetesi, Zaman gazetesi, Vatan gazetesi, Taraf Gazetesi, Radikal gazetesi, Cumhuriyet gazetesi, Türkiye gazetesi, Akşam gazetesi, Star gazetesi, Bugün gazetesi, Takvim gazetesi,Sözcü gazetesi, Yeni Şafak gazetesi, Aydınlık gazetesi, Yeniakit gazetesi, İnternetspor gazetesi, Fanatik gazetesi, Yurt gazetesi, Dünya Gazetesi
Meteoroloji,Hava Durumu,Hava Tahmini