Sayfalar

İzleyiciler

baro etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
baro etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Eylül 2010 Pazartesi

'Gerçek anlamda bir yargı reformuna ihtiyaç var'

'Gerçek anlamda bir yargı reformuna ihtiyaç var'

İstanbul Baro Başkanı Muammer Aydın, avukatlar ve barolar olarak şiddetle ihtiyaç duydukları, gerçek anlamda bir yargı reformunun gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti.
 İstanbul Baro Başkanı Muammer Aydın, adli yılın başlaması dolayısıyla İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeleriyle Sultanahmet'teki İstanbul Adliyesinin önünde basın açıklaması yaptı. Adlı yıla hem ülke hem de meslek olarak birçok yaşamsal sorunla mücadele ederek girdiklerini ifade eden Aydın, terör, işsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik gibi önemli sorunlar dururken siyasi iktidarın salt yargıyı kendine bağımlı kılmak için giriştiği ve uzlaşmadan uzak, dayatmacı biçimde hazırladığı anayasa değişiklik paketi için referanduma gidilecek olmasının toplumsal kutuplaşmayı beraberinde getirdiğini söyledi.
Muammer Aydın, her fırsatta mevcut yargıya ve anlayışına saygı duymadığını belirterek kendi anlayışına uygun bir yargıya özlemini dile getiren siyasi iktidarın yargıya ve kendi anlayışından olmayanlara karşı takındığı baskıcı tavrın demokratikleşmenin önündeki en önemli engellerden biri olduğunu kaydetti. Aydın, ''Avukatlar ve barolar olarak şiddetle ihtiyaç duyduğumuz, gerçek anlamda bir yargı reformunun gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtiyor, bir kez daha yetkilileri uyarıyoruz'' dedi.

31 Temmuz 2010 Cumartesi

"Örtülü faşizme dur demek için hayır"

Eski İzmir Barosu Başkanı Noyan Özkan, 12 Eylül'de referandumda oylanacak olan Anayasa değişikliği paketi ile ilgili hazırladığı "15 Soruda Anayasa Değişikliği Paketi" değerlendirmesinde "örtülü faşizme dur demek için" referandumda hayır oyu kullanacağını açıkladı.
Eski İzmir Barosu Başkanı Noyan Özkan, Anayasa değişikliği paketi ile ilgili "15 Soruda Anayasa Değişikliği Paketi" başlıklı bir değerlendirme hazırladı. Anayasa değişikliğinin bir gereklilik olduğunu, 1961 ve 1982 Anayasalarına hakim olan "önce devlet, sonra yurttaş" temel felsefesini tersine çevirecek bir sivil anayasaya ihtiyaç olduğunu belirten Özkan, 1982 Anayasası'nın üçte birinin değişmesine karşın temel felsefenin aynı kaldığına dikkat çekti.