Sayfalar

İzleyiciler

öfke etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
öfke etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Nisan 2014 Cuma

Açken kavga etmeyin!..


Açken kavga etmek ilişkide gerilimi artırıyor.
açken,kavga,etmeyin,sağlık,ilişki,çiftler,arası,psikoloji,biyoloji,kan,glikoz,oranı,öfkeAçlığın, çiftler arasındaki gerilimi artırabileceği belirlendi.

ABD'deki Ohio Üniversitesi'nden Brad Bushman ve ekibinin araştırması kandaki glikoz oranının çiftler arasındaki gerginliğin düzeyini gösterebileceğini ortaya koydu. Evli 107 çiftin katıldığı araştırma, gün sonunda kandaki glikoz seviyesinin ölçülmesiyle çiftler arasındaki öfke düzeyinin belirlenebileceğini gösterdi.
Öfke düzeyini belirlemek için araştırmacılar katılımcılara eşlerini temsil eden vudu bebek ve 51 toplu iğne verdi. Gün sonunda katılımcılardan eşlerine ne kadar öfke duyuyorlarsa o kadar iğneyi vudu bebeğe

21 Nisan 2011 Perşembe

İnsan doğasının karmaşıklığı

William Morrissey’in yazıp yönettiği gerilim, insan doğasının karmaşıklığını, ihanet, öç, sadakatsizlik, öfke, güvensizlik, vicdan, suçluluk temalarını sürükleyici bir anlatımla yansıtıyor.
Neil ve Abby Randall çiftinin mükemmel bir evlilikleri, Sophie adlı güzel bir kızları vardır. Reklam şirketinde çalışan hırslı Neil, sürekli çıtayı yükseltmek, patronlarının gözüne girmek peşindedir.
Evliliği uğruna fotoğrafçılıktan vazgeçen Abby yeniden fotoğraf çekme isteğiyle doludur.

12 Eylül 2010 Pazar

12 Eylül utanç ve öfke demek

12 Eylül utanç ve öfke demek

Gazeteci Esra Açıkgöz ilk kitabı "Tank, Tüfek ve Cezaevi: 12 Eylül ve Çocukluğum"da çocukluğundan 12 Eylül geçenleri anlatıyor. Kahramanlık maskesiyle bize dayatılan resmi tarihin riyakarlığını sorguluyor. 12 Eylül'de devletin sistemli şiddetini yaşamak zorunda kalan, o dönemin çocuklarıyla yapılan söyleşiler karanlık bir tarihe ışık tutuyor.
Pazar Dergi’deki çalışma arkadaşımız gazeteci Esra Açıkgöz’ün ilk kitabı “Tank, Tüfek ve Cezaevi: 12 Eylül ve Çocukluğum.” Kitabını hazırlarken ondan epey uzak kaldık çünkü mümkün olduğunca, şiddetin yayıldığı tüm Türkiye coğrafyasını gezmeye çalıştı. 12 Eylül’ün dinmeyen öfkesinin ve korkusunun kuşaklar boyunca aktarıldığını gördü. Bu kandan, şiddetten 12 Eylül’de çocuk olanların payına düşenleri araştırdı. 30 kişiyle yaptığı röportajları da bu kitapta bir araya getirdi. Onun bu karanlık tarihe yolculuğu kolay değildi elbette. Çünkü acıları ve kayıpları konuşmak zor.



"12 Eylül'ün en çirkin yüzü"

28 Temmuz 2010 Çarşamba

Aşırı sıcaklar öfke patlaması yapabilir

Aşırı sıcaklar öfke patlaması yapabilir

Ülke genelinde bunaltıcı hava sıcaklıkları devam ederken, özellikle nispi nem oranının yüksek olduğu Doğu Karadeniz'de yaşayanlar sıcak çarpmaları ve ısı rahatsızlıkları konusunda uyarılıyor.
Giresun Prof. Dr. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Ahmet Bal, sıcak havaların rahatsızlık verdiği yaz döneminde, nem oranının yüksekliğinin bu sorunu daha da artırdığını ifade etti. Bal, sıcak ve nemli ortamda kalarak ağır efor sarf eden kişilerde halsizlik, bitkinlik, baygınlık, aşırı terleme, bulantı ve baş ağrısı ile kol ve bacaklarda krampların görülebileceğini ifade ederek, ''Bu gibi durumlarda sıvı ve mineral kaybına bağlı olarak bitkinlik ve şok gelişebilir. Hava akımının olmadığı kapalı ortamlarda kalan kişiler sıcak çarpması riski altındadır. Bu durum, güneş ve sıcak çarpması denilen, acil ve yoğun tedavi gerektiren ölümcül duruma kadar götürebilir'' diye kaydetti.

25 Temmuz 2010 Pazar

Öfke her zaman hayatımızın bir yerinde duruyor.

Öfke bulaşıcı bir hastalık gibi yayılıyor

Öfke her zaman hayatımızın bir yerinde duruyor. Gün geliyor trafikte çıldırıyor, işyerindeki çalışma arkadaşlarımıza öfke kusuyor ve çoğunlukla da iletişimde olduğumuz kişileri hırpalıyoruz. Peki öfke temel bir duygumuz da, onu kontrol altında tutmak gerekmiyor mu?
Öfke deyince, hepimizin aklına bir görüntü düşüyor. Bu kimi zaman tanık olduğumuz olaylar, ama çoğu zaman yaşadığımız şeylerden bir parça oluyor. Trafikte cinnet getirenler, ufak sorunların büyümesi sonucunda çekilen silahlar, kimi zaman intiharlar, aile içi şiddet, hastanede sonlanan sebepsiz çatışmalar... Sadece bu kadar mı? Futbolda holiganizm, polisin “orantılı” güç kullanımı, hatta “Öfke bir hitabet sanatıdır” diyen başbakan. Bu örneklere bakıp “Ben o kadar da öfkeli değilim” demeyin.