Koronavirüs musluk suyunda 10 gün atık sularda 100 gün yaşayabiliyor   İçme suyu, atıksu ve kanalizasyon şebekesinde rastlanabilecek Kovid-19 virüsü riskiyle ilgili bir rapor hazırlayan Tarım ve Orman Bakanlığı Su..

Koronavirüs musluk suyunda 10 gün atık sularda 100 gün yaşayabiliyor

 

İçme suyu, atıksu ve kanalizasyon şebekesinde rastlanabilecek Kovid-19 virüsü riskiyle ilgili bir rapor hazırlayan Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Kovid-19 virüsünün su ve atık su aracılığıyla insana bulaşabileceğine dair henüz bir araştırma

yapılmasa da yeni tip koronavirüsün musluk suyunda 10 gün, atık sularda ise 100 gün parçalanmış halde yaşayabileceğini tespit etti. Raporda vurgulanan diğer bir önemli konu ise ülke genelinde 603 atık su arıtma tesisinin bulunduğu ve bu tesislerden 53’ünde dezenfeksiyon ünitesi olduğu, sulamada kullanılan 221 tesisin ise 42’sinde dezenfeksiyon ünitesi olduğu ve 42 üniteden de sadece 13’ünün çalıştırıldığı oldu.

Klora Karşı Savunmasız

Kovid-19 virüsü ile diğer korona türlerinin klora karşı bir hayli savunmasız olduğunun ifade edildiği raporda, etkili bir dezenfeksiyon sağlanabilmesi için yarım saatlik bir temastan sonra minimum 0,5 mg/L bakiye klor konsantrasyonunun yeterli olduğu ve iletim ile dağıtım hatlarında mutlaka bakiye klor bulunması gerektiği de aktarıldı.

Hollanda Örneği Aktarıldı

Hollanda örneğinin yer aldığı raporda, “Kovid-19 virüsünün bugüne kadar atık su aracılığıyla bulaştığına dair hiçbir delil bulunumadı. Ancak Hollanda’da yedi şehrin kanalizasyon sistemleri ile havaalanlarından alınan numunelerin test edilmesi ile yapılan bir araştırma netecesinde elde edilen bulgular iki kanalizasyon sisteminde Kovid-19 virüsüne rastlandığını göstermiştir. Bu nedenden ötürü atık su ile temas halinde olan personelin bireysel koruyucu ekipmanlar giymesi, el hijyenlerine çok dikkat etmesi ve yüzleri ile temas etmemeleri hayati derecede önemlidir.” ifadelerine yer verildi.

Atık Sular Dezenfekte Edilerek Kullanılmalı

Yurt dışından gelen ve numune olarak alınan marullar üzerinde yapılan incelemede yüzde 19.6’sında Kovid-19 virüsü bulunduğunun, ancak çilekten alınan numunelerde Kovid-19 virüsüne rastlanmadığının ifade edildiği raporda, “Çiğ tüketilen sebzelerin dezenfekte edilmeden kullanılan sularla yıkanması büyük risk taşımaktadır. Ülkemizdeki atık su arıtma tesislerinden ede edilen su, ayçiçeği, buğday, arpa, kavun, şeker pancarı, meyve, bağ, sebze, narenciye, pamuk, zeytin, mısır ve susam yetiştiriciliğinde kullanılmaktadır. Tesis çıkışlarından alınan numune örnekleri analiz edildiğinde dört tesisin çıkış sularının mikrobiyolojik açıdan sulama suyu kalite kriterleri seviyesinde olmadığı tespit edilmiştir. Virüslerin yok edilmesi için mevcuttaki atık su arıtma tesislerinin optimize edilmediğine yönelik bir kanı varsa ek dezenfeksiyon ünitesi sisteme dahil edilmelidir. Ayrıca mevcut dezenfesiksiyon üniteleri doğru çalıştırılmalıdır. Böylelikle Kovid-19 virüsü dahil diğer hastalıkların enfeksiyon riski çok düşecektir. Dezenfeksiyon ünitesine sahip olmayan tesislerde revize edilmelidir. Atık sular doğrudan veya dolaylı olarak sulamada kullanılıyorsa kesinlikle dezenfekte edilmelidir.” denildi.

Kapatby ReklamStore

Doğal Ortama Daha Sağlıklı Bırakılmalı

Yayınlanan rapor ile ilgili görüşlerini aktaran Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, “Atık, şebeke suyu ve kanalizasyon işletmesi ile belediyeler ilgileniyor. Rapordan elde edilen bulgular ise topu bir bakıma belediyelere atıyor. Ancak bu tür faaliyetler içinde mali desteğe gereksinim var. Bakanlığın araştırmasından ortaya çıkan sonuç ise dezenfeksiyon ünitelerinden başlanması kaydıyla atık suların doğal ortama daha sağlıklı bir şekilde bırakılmasıdır.” şeklinde konuştu.

Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan rapora göre yeni tip koronavirüs musluk suyunda 10 gün ve atık suda 100 gün parçalanmış halde hayatta kalabiliyor.

İçme suyu, atıksu ve kanalizasyon şebekesinde rastlanabilecek Kovid-19 virüsü riskiyle ilgili bir rapor hazırlayan Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Kovid-19 virüsünün su ve atık su aracılığıyla insana bulaşabileceğine dair henüz bir araştırma yapılmasa da yeni tip koronavirüsün musluk suyunda 10 gün, atık sularda ise 100 gün parçalanmış halde yaşayabileceğini tespit etti. Raporda vurgulanan diğer bir önemli konu ise ülke genelinde 603 atık su arıtma tesisinin bulunduğu ve bu tesislerden 53’ünde dezenfeksiyon ünitesi olduğu, sulamada kullanılan 221 tesisin ise 42’sinde dezenfeksiyon ünitesi olduğu ve 42 üniteden de sadece 13’ünün çalıştırıldığı oldu.

Klora Karşı Savunmasız

Kovid-19 virüsü ile diğer korona türlerinin klora karşı bir hayli savunmasız olduğunun ifade edildiği raporda, etkili bir dezenfeksiyon sağlanabilmesi için yarım saatlik bir temastan sonra minimum 0,5 mg/L bakiye klor konsantrasyonunun yeterli olduğu ve iletim ile dağıtım hatlarında mutlaka bakiye klor bulunması gerektiği de aktarıldı.

Hollanda Örneği Aktarıldı

Hollanda örneğinin yer aldığı raporda, “Kovid-19 virüsünün bugüne kadar atık su aracılığıyla bulaştığına dair hiçbir delil bulunumadı. Ancak Hollanda’da yedi şehrin kanalizasyon sistemleri ile havaalanlarından alınan numunelerin test edilmesi ile yapılan bir araştırma netecesinde elde edilen bulgular iki kanalizasyon sisteminde Kovid-19 virüsüne rastlandığını göstermiştir. Bu nedenden ötürü atık su ile temas halinde olan personelin bireysel koruyucu ekipmanlar giymesi, el hijyenlerine çok dikkat etmesi ve yüzleri ile temas etmemeleri hayati derecede önemlidir.” ifadelerine yer verildi.

Atık Sular Dezenfekte Edilerek Kullanılmalı

Yurt dışından gelen ve numune olarak alınan marullar üzerinde yapılan incelemede yüzde 19.6’sında Kovid-19 virüsü bulunduğunun, ancak çilekten alınan numunelerde Kovid-19 virüsüne rastlanmadığının ifade edildiği raporda, “Çiğ tüketilen sebzelerin dezenfekte edilmeden kullanılan sularla yıkanması büyük risk taşımaktadır. Ülkemizdeki atık su arıtma tesislerinden ede edilen su, ayçiçeği, buğday, arpa, kavun, şeker pancarı, meyve, bağ, sebze, narenciye, pamuk, zeytin, mısır ve susam yetiştiriciliğinde kullanılmaktadır. Tesis çıkışlarından alınan numune örnekleri analiz edildiğinde dört tesisin çıkış sularının mikrobiyolojik açıdan sulama suyu kalite kriterleri seviyesinde olmadığı tespit edilmiştir. Virüslerin yok edilmesi için mevcuttaki atık su arıtma tesislerinin optimize edilmediğine yönelik bir kanı varsa ek dezenfeksiyon ünitesi sisteme dahil edilmelidir. Ayrıca mevcut dezenfesiksiyon üniteleri doğru çalıştırılmalıdır. Böylelikle Kovid-19 virüsü dahil diğer hastalıkların enfeksiyon riski çok düşecektir. Dezenfeksiyon ünitesine sahip olmayan tesislerde revize edilmelidir. Atık sular doğrudan veya dolaylı olarak sulamada kullanılıyorsa kesinlikle dezenfekte edilmelidir.” denildi.

Doğal Ortama Daha Sağlıklı Bırakılmalı

Yayınlanan rapor ile ilgili görüşlerini aktaran Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, “Atık, şebeke suyu ve kanalizasyon işletmesi ile belediyeler ilgileniyor. Rapordan elde edilen bulgular ise topu bir bakıma belediyelere atıyor. Ancak bu tür faaliyetler içinde mali desteğe gereksinim var. Bakanlığın araştırmasından ortaya çıkan sonuç ise dezenfeksiyon ünitelerinden başlanması kaydıyla atık suların doğal ortama daha sağlıklı bir şekilde bırakılmasıdır.” şeklinde konuştu.

Son haberler.Spor, Finans, Kültür Sanat Magazin, Ekonomi, Dış Haberler, Politika Haberleri - -Meteoroloji,Hava Durumu,Hava Tahmini - Koronavirüs musluk suyunda 10 gün atık sularda 100 gün yaşayabiliyor- facebook, Instagram, internet, Pinterest, sosyal medya, Twitter, vine