EHEC'in kaynağı - EHEC nereden geliyor ?

Almanya, şu ana kadar Avrupa'da 30 kişinin ölümüne neden olan Enterohemorajik Escherichia Coli (EHEC) bakterisinin kaynağını açıkladı.

Almanya’nın Koch Ulusal Sağlık Enstitüsü başkanı Reinhard Burger, bugün düzenlediği basın açıklamasında ölümcül bakterinin kaynağının “filizler” olduğunu belirtti. Burger, “Bozulmuş filizleri yiyen kişilerin, kanlı ishal rahatsızlığı veya EHEC’in diğer semptomlarını gösterme ihtimalinin dokuz kat daha yüksek olduğunu” söyledi. E. Coli bakterisinin bu güne kadar tanımlanmamış yeni bir türü olduğu açıklanan EHEC’in kaynağını bulmak için haftalardır araştırmalar yapılıyordu.




Ölü sayısı yükseliyor
Öte yanda, EHEC bakterisi salgınından dolayı hayatını kaybedenlerin sayısının 30'a yükseldiği bildirildi. Alman makamları, E.Coli (EHEC) bakterisinin son kurbanının Frankfurt kentinde yaşamını yitiren 57 yaşındaki bir adam olduğunu belirtti. Alman makamları böylece, EHEC'ten 30 kişiden 29'nun Almanya'da, 1 kişinin de İsveç'te vefat ettiğini kaydetti.
Ölen 57 yaşındaki adamın eşiyle birlikte Mayıs ayının sonunda Hamburg kentinde bulunduğunu belirten yetkililer, Frankfurt'un yer aldığı Almanya'nın Hesse eyaletinde şimdiye kadar EHEC vakasına rastlanmadığını vurguladı.

Uyarılar kaldırıldı

Almanya'da şimdiye kadar 29 kişinin ölümüne sebep olan EHEC salgınının kaynağının büyük olasılıkla sebze filizleri olduğu belirlendi. Salgın hastalıklar konusunda uzman kuruluş olan Robert Koch Enstitüsü'nün başkanı Reinhard Burger, Berlin'de düzenlenen basın toplantısında, salgının kaynağının tanımlanabilmesi için yeni bir yöntem geliştirdiklerini, buna göre salgının kaynağının büyük bir olasılıkla sebze filizleri olduğunu ifade etti.
Yeni yöntem ile bazı hastalara ve aşçılara çeşitli sorular sorduklarını ifade eden Burger, filizleri yiyen kişilerde, diğer sebzeleri yiyen hastalara göre 9 kat daha fazla EHEC bakterisi tespit edildiğini kaydetti. Burger, Aşağı Saksonya eyaletinde kapatılan çiftlikten alınan filizlere ait numunelerin incelendiğini, bu örneklerde EHEC bakterisine rastlanamadığını, salgının kaynağının kaybolmuş olabileceğini düşündüklerini belirtti.
Reinhard Burger ayrıca, Almanya'da EHEC'den hastalananların sayısının azaldığını, yine de salgının henüz sona ermediğini, yeni vakaların ortaya çıkabileceğini ifade etti. Federal Risk Değerlendirme Enstitüsü Başkanı Andreas Hensel de domates, salatalık ve marul tüketilmemesi uyarısının kaldırıldığını belirtti. Filizleri tüketmeme uyarısının sürdüğünü, çiğ filizlerin yenmemesi ve vatandaşların temizlik kurallarına uyması gerektiğini kaydeden Hensel, restoranlarda bulunan sebze filizlerinin de imha edilmesini istedi.


''Türkiye'yi tehdit eder hiçbir olgu yok"

Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Altbirliği (TSÜAB) Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Özcan Aygun, son iki hafta içerisinde Avrupa'yı vuran Entero Hemorajik Escherichia Coli (EHEC) bakterisi ile ilgili, ''Hali hazırda Türkiye'yi tehdit eder hiçbir olgu, olay, ya da münferit bir hadise kaydedilmemiştir'' dedi. Aygun yaptığı yazılı açıklamada, EHEC bakterisinin neden olduğu ölümlerin devam etmekte olduğunu müşahede ettiklerini, salgınının kökeni konusunda değişik görüşler ileri sürüldüğünü ve bu bakteriyel hastalık sonucunda özellikle yaş sebze piyasalarında dalgalanmalar yaşandığını belirtti.
EHEC konusu hakkında araştırma yapılmadan, basın yolu ile açıklamalara dikkat çeken Aygun, ''Avrupa'dan yapılmakta olan taze sebze ithalatının durdurulması gibi asılsız, beyan ve değerlendirmelerin, konu hakkında araştırma yapılmadan gümrük kapılarının denetimsizliğinden şikayet olunmuştur'' dedi. ''Belki EHEC bakterisi dünya gündeminin ve basınının yeni lokomotifi olacaktır'' diyen Aygun açıklamasında şunları kaydetti:
''Belki bazı ilaç devleri stoklarında rastlantı olarak EHEC ile ilgili ilaç ta depolamıştır. Bunlar gittikçe korkutucu bir hal alan dünya gündemini işgal eder mahiyette de olabilir. Olay dünyaya kitle hipnozu ve korku imparatorluğu tarafından pompaj yapılmaktadır. Konuyla ilgili ya da ilgisiz ama hiçbir Türkiye gerçeğine dayanmayan ayaküstü açıklamalar gerek yurt tüketicisini gerekse üreticisini zor duruma düşürme istikametine doğru seyir izlemeye başlamıştır.
Bu hadise başta yurt içi olmak üzere ve yurt dışı piyasaları da olumsuz etkileme temayülü göstermektedir. İthal edilmiş ürün olma endişesi ile yurt içi pazarlarda özellikle salatalığa talebin düştüğü, bunun ise doğal olarak üreticileri olumsuz etkilemeye başladığı haberleri alınmaktadır. İlgili kurumlarla üniversitelerimiz ile konu üzerinde yaptığımız görüşmelerde olayı takip ettiklerini bizimle paylaşmaktadırlar.''
İstemeden de olsa söz konusu bakteri nedeniyle meydana gelen ölümlerin, Türkiye açısından ihracat potansiyelinin artması için şans olarak değerlendirildiğini belirten Aygun, sadece Rusya'ya değil, öncelikle Türk halkına ve akabinde tüm dünya insanlığına, taze ve temiz ürünler sunulması gerektiğini ifade etti.