ABD, Bin Ladin olayında nasıl çuvalladı?
ABD Bin Ladin'in ölümünün ardından dünya kamuoyunu pek çok konuda ikna edemedi. Washington'un bundan sonraki süreçte "terörle savaşıma" yaklaşımı değişebilir.
ABD Başkanı Barack Obama’nın El Kaide lideri Usame Bin Ladin’i öldürdükleri haberini dünyaya duyurmasıyla “terörle savaşım” bambaşka bir düzeye taşınmış oldu. Obama eski ABD Başkanı George W. Bush’un kullandığı bu terimi kendi döneminde hiç ağızına almadı ancak bu politika fiili olarak sürdürüldü.
Bin Ladin’in ölümü bazı siyasi yorumcular için 11 Eylül 2001’de New York’taki İkiz Kuleler’in saldırılar sonucu yıkılmasıyla başlayan bir dönemin bitişine işaret ediyor. ABD yönetimi ise El-Kaide tehdidinin hala sürdüğü yönünde açıklamalarıyla bu konuda temkinli bir söylem içinde. Ancak yine de ABD’de siyasi, askeri ve toplumsal düzeyde bir zafer havası egemen. Oysa bu aceleci ve miyop bakış açısı ABD’nin bundan sonraki süreci yönetmede başarılı olamayacağının sinyallerini veriyor.
Bin Ladin’in Pakistan’da kaldığı büyük bir eve ABD güçleri tarafından düzenlenen operasyon sonucu ölüdürülmesi en başta bu eylemin meşruluğu ve uluslararası hukuka uygunluğuna yönelik soru işaretlerini beraberinde getirdi. Herşeyden önce El Kaide ile savaş halinde olan ABD’nin dünyanın her yerinde bu tür operasyonlar düzenleme hakkını kendinde gördüğü ve başka ülkelerin egemenliğini önemsemediği izlenimi veriyor. Ve bu Washington’un önem verdiğini ileri sürdüğü Müslüman dünyasındaki imajı için büyük bir darbe.
Başta Pakistan olmak üzere ABD’nin İslam dünyası ile kırılgan ilişkilerinin bundan sonraki süreçte daha da çetrefilli hale geleceğine kuşku yok. Her ne kadar Müslümanların çoğu Bin Ladin’i bir lider olarak görmese de onun bu tür bir operasyonda öldürülmesi ABD’yi “büyük askeri gücünü hem yargı hem de infaz için kullanan baskıcı yabancı ülke” imajına hapsedebilir. ABD’nin operasyonun ayrıntıları konusunda dünya medyası ve kamuoyunu yönetme işini yüzüne gözüne bulaştırmış olmasının da bunda etkisi büyük.
Operasyonun ardından yapılan açıklamalarda Bin Ladin’in Pakistan’ın başkenti İslamabad yakınlarında “1 milyon dolarlık bir malikanede konforlu bir biçimde yaşadığı, ABD güçleri eve girince silahla onlara karşılık verdiği hatta eşini kendine kalkan yaptığı ve sonunda başından vurularak öldürüldüğü” açıklandı. Bu açıklamalardan 24 saat geçmeden geri adım atıldı. Aslında evin fiyatının çok daha düşük olduğu, Bin Ladin’in silahının olmadığı ve eşini de kalkan olarak kullanmadığı ortaya çıktı. ABD’nin Bin Ladin’i itibarsızlaştırma kampanyası halkla ilişkiler alanındaki beceriksizliğe kurban edilmiş oldu.
Arap dünyası aslında Bin Ladin’in ölmediği yönünde komplo teorileriyle çalkalanırken ABD yönetimi El Kaide liderinin öldükten sonra çekilen resimlerinin yayımlanması tartışmasını yapıyordu. CIA Başkanı Leon Panetta’nın resimlerin eninde sonunda ortaya çıkacağını söylerken Obama resimleri yayımlamanın komplocuları zaten ikna etmeyeceğini ve Bin Ladin’in öldüğüne kuşku olmadığını açıkladı. ABD bir kez daha tutarsız bir tablo çizdi.
Son olarak Bin Ladin’in kızının ABD askerlerinin babasını canlı yakaladığı ancak sonradan öldürdüğü iddası ortalığı karıştırdı. Operasyon emri “öldür ya da yakala” idi ancak ABD yönetimi içinde pek çok kişinin kabul ettiği üzere Bin Ladin’in ölüsünü idare etmek canlısını idare etmekten çok daha kolaydı. Bin Ladin canlı olarak ele geçirilseydi hangi ülkeye getirileceği, nerede ve hangi yasalara göre yargılanacağı ve bunun getireceği güvenlik sorunlarının yanısıra terörle mücadele çabalarını nasıl etkileyeceği gibi sorular oluşacaktı.
ABD kısaca operasyon sonrasındaki süreci iyi yönetemedi. Bin Ladin’in ölümünün ardından Washington terörle mücadeleyi askeri çabalardansa daha fazla sonuç alabileceği istihbarat ve kamuoyuna odaklı kampanya yöntemlerine kaydırabilir. Dünyanın katı süper gücünün “yumuşak güç” kullanmayı öğrenip öğrenmeyeceğini ise zaman gösterecek.
-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen beğendiğiniz konulara yorumlar yazarak, diğer kullanıcıların takip etmesinde yarar sağlayınız
Hürriyet gazetesi, Milliyet gazetesi, Sabah Gazetesi, Posta gazetesi, Posta gazetesi, Habertürk gazetesi, Zaman gazetesi, Vatan gazetesi, Taraf Gazetesi, Radikal gazetesi, Cumhuriyet gazetesi, Türkiye gazetesi, Akşam gazetesi, Star gazetesi, Bugün gazetesi, Takvim gazetesi,Sözcü gazetesi, Yeni Şafak gazetesi, Aydınlık gazetesi, Yeniakit gazetesi, İnternetspor gazetesi, Fanatik gazetesi, Yurt gazetesi, Dünya Gazetesi
Meteoroloji,Hava Durumu,Hava Tahmini