Wall Street Journal, Türkiye'deki türban tartışmalarına ilişkin son gelişmeleri değerlendirirken, "Türkiye, ülkedeki acı ayrışmaların bir sembolü haline gelen ve iki yıl önce adeta hükümeti devirecek gibi olan bir sorunu sessizce çözüyor. Yavaş yavaş kadınlara üniversite kampüslerinde İslami başörtüleri giymelerine izin veriliyor" diye yazdı.
ABD'nin en çok satan gazetesi Wall Street Journal, Türkiye'deki türban sorunu değerlendirdiği haber analizinde YÖK'ün türbanlı öğrencilerin sınıftan çıkarılamayacağı yönündeki yazısına ilişkin olarak, "Türkiye, ülkenin acı ayrışmaların bir sembolü haline gelen ve iki yıl önce adeta hükümeti devirecek gibi olan bir sorunu sessizce çözüyor. Yavaş yavaş kadınlara üniversite kampuslarında İslami başörtüleri giymelerine izin veriliyor" görüşünü dile getirdi.
"Ülkedeki kültür savaşında tılsımlı konu"
YÖK'ün, İstanbul Üniversitesine türban konusunda gönderdiği yazıya dikkat çeken gazete, "İstanbul Üniversitesi öğrencileri, fakülte öğretim üyelerinin geçen ay kendilerine türbana izin verileceğini söylediklerini ifade ediyorlar. Bazı kadınlar, kullanmaya başladı ancak yasağın statüsü, hala karışık ve üniversiteler arasında ciddi farklılıklar var" diye yazdı. Gazete şöyle devam etti:
"Türkiye'deki üniversitelerde 1997 yılından sonra sıkı bir biçimde uygulatılan fiili türban yasağı ülkenin sözde kültür savaşında tılsımlı bir konu haline geldi. Bazı akademisyenler dahil, laikler, yasağa, Türkiye'nin laik yasalarının herhangi bir biçimde sulandırılmasının ülkenin İslamlaşmasına kapıyı açacağı korkusuyla destek veriyor.
Dindar muhafazakarlar ve birçok liberal ise, kuralın Avrupa Birliği'ne katılma müzakerelerini sürdüren bir ülkede tolere edilmemesi gereken bireysel hakların bir ihlali olduğunu söylüyorlar. Kökleri siyasi İslam'da olan iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi de, yasağı kaldırmak için uzun bir süreden beri çaba gösteriyor."
Wall Street Journal, CHP'nin, yasağın kaldırılması yönündeki yaklaşımını "Burada gücün nasıl kaymakta olduğunun bir işareti" olarak değerlendirdiği haberinde buna karşın CHP'nin, izin verilecek başörtüsünün stiline "sınır getirmek" istediğini söylediğini kaydetti.
Öğrenciyi sınıftan çıkartan öğretim üyesine 'tehditler'
Geçen Kasım ayında şapka giyen bir öğrenciyi sınıftan çıkartan öğretim üyesi Bekir Kocazeybek'in de, gerekçelerine ilişkin konuşmayı reddettiğini belirten WSJ, üniversitedeki odasından konuşan Kocazeybek'in, aralarında "kendisi ve İzmirli atalarına küfreden" bir mesaj olmak üzere aldığı posta mesajlarını gösterirken ölüm dahil birçok tehdit aldığını söylediğini aktardı.
ABD'li gazete, üniversiteyi bitiren öğrencilerin türban kullanması halinde kamu sektöründen dışlandığını belirttiği haberinde TESEV tarafından yakında yayımlanacak bir araştırmaya göre, türbanın, sık sık şirketlerce yabancı müşterilerin karşısında mahcup edici olarak görüldüğünü belirterek "Ancak laikler, memurların, eşleri başı kapalı olmazsa terfi edemediklerini söylüyorlar ancak bu iddiayı doğrulatmak zordur" dedi.
"Anayasa Mahkemesi'ndeki laiklerin hakimiyetine son verilecek"
TBMM tarafından daha önce benimsenen türban yasağını kaldıran düzenlemenin Anayasa Mahkemesince iptal edildiğini, Türkiye'nin laik temeline tehdit oluşturmakla suçlanan AKP'nin de, tek bir oy ile kapatılmaktan kurtulduğunu kaydeden gazete, haberini şu sözleriyle noktaladı:
"Ancak, bunun tekrarlanması pek olası değil. Geçen ay yapılan bir referandumda hükümetin, Anayasa Mahkemesi'nin yapısını radikal bir biçimde değiştirecek ve mahkemedeki laiklerin hakimiyetine son verecek anayasa değişikliklerinin onaylanmasını sağladı. Yüksek Öğretim Kurulu da bir zamanlar laiklerin bir kalesi idi. Analistlere göre, şimdi ise, hükümetçe atanan kişilerin hakimiyetindedir."
"Ülkedeki kültür savaşında tılsımlı konu"
YÖK'ün, İstanbul Üniversitesine türban konusunda gönderdiği yazıya dikkat çeken gazete, "İstanbul Üniversitesi öğrencileri, fakülte öğretim üyelerinin geçen ay kendilerine türbana izin verileceğini söylediklerini ifade ediyorlar. Bazı kadınlar, kullanmaya başladı ancak yasağın statüsü, hala karışık ve üniversiteler arasında ciddi farklılıklar var" diye yazdı. Gazete şöyle devam etti:
"Türkiye'deki üniversitelerde 1997 yılından sonra sıkı bir biçimde uygulatılan fiili türban yasağı ülkenin sözde kültür savaşında tılsımlı bir konu haline geldi. Bazı akademisyenler dahil, laikler, yasağa, Türkiye'nin laik yasalarının herhangi bir biçimde sulandırılmasının ülkenin İslamlaşmasına kapıyı açacağı korkusuyla destek veriyor.
Dindar muhafazakarlar ve birçok liberal ise, kuralın Avrupa Birliği'ne katılma müzakerelerini sürdüren bir ülkede tolere edilmemesi gereken bireysel hakların bir ihlali olduğunu söylüyorlar. Kökleri siyasi İslam'da olan iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi de, yasağı kaldırmak için uzun bir süreden beri çaba gösteriyor."
Wall Street Journal, CHP'nin, yasağın kaldırılması yönündeki yaklaşımını "Burada gücün nasıl kaymakta olduğunun bir işareti" olarak değerlendirdiği haberinde buna karşın CHP'nin, izin verilecek başörtüsünün stiline "sınır getirmek" istediğini söylediğini kaydetti.
Öğrenciyi sınıftan çıkartan öğretim üyesine 'tehditler'
Geçen Kasım ayında şapka giyen bir öğrenciyi sınıftan çıkartan öğretim üyesi Bekir Kocazeybek'in de, gerekçelerine ilişkin konuşmayı reddettiğini belirten WSJ, üniversitedeki odasından konuşan Kocazeybek'in, aralarında "kendisi ve İzmirli atalarına küfreden" bir mesaj olmak üzere aldığı posta mesajlarını gösterirken ölüm dahil birçok tehdit aldığını söylediğini aktardı.
ABD'li gazete, üniversiteyi bitiren öğrencilerin türban kullanması halinde kamu sektöründen dışlandığını belirttiği haberinde TESEV tarafından yakında yayımlanacak bir araştırmaya göre, türbanın, sık sık şirketlerce yabancı müşterilerin karşısında mahcup edici olarak görüldüğünü belirterek "Ancak laikler, memurların, eşleri başı kapalı olmazsa terfi edemediklerini söylüyorlar ancak bu iddiayı doğrulatmak zordur" dedi.
"Anayasa Mahkemesi'ndeki laiklerin hakimiyetine son verilecek"
TBMM tarafından daha önce benimsenen türban yasağını kaldıran düzenlemenin Anayasa Mahkemesince iptal edildiğini, Türkiye'nin laik temeline tehdit oluşturmakla suçlanan AKP'nin de, tek bir oy ile kapatılmaktan kurtulduğunu kaydeden gazete, haberini şu sözleriyle noktaladı:
"Ancak, bunun tekrarlanması pek olası değil. Geçen ay yapılan bir referandumda hükümetin, Anayasa Mahkemesi'nin yapısını radikal bir biçimde değiştirecek ve mahkemedeki laiklerin hakimiyetine son verecek anayasa değişikliklerinin onaylanmasını sağladı. Yüksek Öğretim Kurulu da bir zamanlar laiklerin bir kalesi idi. Analistlere göre, şimdi ise, hükümetçe atanan kişilerin hakimiyetindedir."
7 Ekim 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen beğendiğiniz konulara yorumlar yazarak, diğer kullanıcıların takip etmesinde yarar sağlayınız
Hürriyet gazetesi, Milliyet gazetesi, Sabah Gazetesi, Posta gazetesi, Posta gazetesi, Habertürk gazetesi, Zaman gazetesi, Vatan gazetesi, Taraf Gazetesi, Radikal gazetesi, Cumhuriyet gazetesi, Türkiye gazetesi, Akşam gazetesi, Star gazetesi, Bugün gazetesi, Takvim gazetesi,Sözcü gazetesi, Yeni Şafak gazetesi, Aydınlık gazetesi, Yeniakit gazetesi, İnternetspor gazetesi, Fanatik gazetesi, Yurt gazetesi, Dünya Gazetesi
Meteoroloji,Hava Durumu,Hava Tahmini