Sayfalar

İzleyiciler

8 Eylül 2010 Çarşamba

"Hayır diyen darbecidir"

"Hayır diyen darbecidir"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, referanduma hayır oyu vereceklerle ilgili, ''Bu darbeci zihniyeti desteklediklerini savunuyorum. Şimdi, normal zamanda ne söyleniyordu? 'Biz darbe zihniyetine karşıyız. Dolayısıyla bu darbe anayasasının değişmesi gerekir' diyorlardı. Şimdi bunu söyleyenler, nasıl oluyor da kalkıp da darbe zihniyetinin ortaya koyduğu böyle bir anayasayı destekliyorlar?'' dedi.
 Başbakan REcep Tayyip Erdoğan, NTV'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Referandum sürecinde siyasilerin üslubunun içeriğinin önemine dikkat etmek, doğru mu, yalan mı konuşulduğu, iftira mı atıldığı gibi konular üzerinde durulması gerektiğini belirten Erdoğan, ''CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun iftira kampanyası içinde, çamur at izi kalır mantığında olduğunu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de olmayan şeyleri olmuş gibi göstermenin gayreti içinde bulunduğunu'' ifade etti.
Zaman zaman sert ifadeler kullanmış olabileceklerini, ancak hakarette bulunmadıklarını bildiren Erdoğan, ''CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisini kalpazanlıkla suçlayacak kadar ileri gittiğini'' söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bir mahkeme dosyasındaki ifadeyi alıp, 'Bu ifadeyle suçlanıyor' demeniz, bir defa, şu anda sakat bir şeydir. Her şeyden önce kesinleşmemiş bir suçtan dolayı beni suçlayamazsın. O dosyanın içerisinde olan bizim dışımızdaki, milletvekili olmayanların hepsi beraat etmiştir. Benim orada bir tane imzam yoktur. Yönetim kurulu başkanı değilim. Bu benim belediye başkanlığı dönemime ait bir dosyadır, meşhur Akbil dosyasıdır. Bu dosya dolayısıyla yargılanan arkadaşlarımın hepsi beraat etmiştir. Sadece milletvekili olan 3 arkadaş, biz duruyoruz. Ben ne yönetim kurulu başkanıyım ne yönetimin içindeyim. Böyle bir durumum yok. Sadece o zamanlar belediye başkanı olmam hasebiyle beni de o sürecin içine katmışlardır. Arkadaşlarımın hepsinin ortak kanaati, zaten sizler milletvekili olmasanız, sizler de şu anda beraat etmiş olacaksınız.
Bir diğer konu, kalpazanlık nedir? Kalpazanlık karşılıksız para basma olayıdır. Şu ana kadar benim karakterimde, şahsiyetimde, kimliğimde böyle bir şey olsaydı, şu anda ülkemde herhalde bu konuda çok daha farklı bir konuma gelebilirdim. Ama tam aksine, bizim iktidarımız kalpazanlığı çökerterek, tam aksine, karşılıksız para basmamayı bu ülkede ispat etmiş bir iktidardır. Bizim dönemimizde karşılıksız para basılmamıştır. Artık bu iktidarda bir kalpazanlar çetesi yoktur. Dolayısıyla bu ifadeyi bu şekilde kullanmak çok çirkindir. Yasal haklarımızı koruyacağız. Bu konudaki şeylerini kendilerine aynen iade ediyorum. Böyle bir şeyi kabullenmem mümkün değil. O bakımdan bunları meydanlarda çok fazla dile getirmedim.''


''Bulunduğu makamı bırakmaya hazır mı?"
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun eviyle ilgili konuları sürekli dile getirdiğine işaret etti. Eğer samimiyse Kılıçdaroğlu'nu, bahsettiği eve gazetecilerle birlikte davet edebileceğini, evde altın musluk bulunup bulunmadığının, gazetede yayımlanan fotoğrafların doğru olup olmadığının görülebileceğini belirten Erdoğan, ''Eğer bu söylenenler yoksa, acaba kendisi şu anda bulunduğu makamı bırakmaya hazır mı? Çünkü siyasette söz ağızdan çıkar, çıktıktan sonra onun mahkumu olursun'' dedi.
''Evin 7 buçuk milyon dolar olduğundan bahsedildiğini'' ifade eden Erdoğan, ''Bırak 7 buçuk milyon doları, yüzde 50 indirimle buyursun gelsin, kim gelip alacaksa, buyursun alsın. Biraz daha pazarlık edebilirler, biraz daha düşebilir. Ayıptır ya, insan biraz utanır, sıkılır. Edep denilen bir şey var. Böyle taa 70'li yılların, 60'lı yılların politikasıyla bu ülkede politika yapılmaz. Bunlar geçti. Bunları benim halkım artık yutmuyor'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, belediye başkanlığı döneminde, belediye başkanının Florya'daki köşkünde değil, apartman dairesinde oturduğuna, şu anda da Başbakanlık Resmi Konutu'nda değil, Subayevleri'nde bir apartman dairesinde kirada oturduğuna dikkati çekerek, ''Acaba muhalefet böyle bir şeyi konuşuyor mu?'' diye sordu.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''17 yıl distribütörlüğünü yaptığımız kurumla ilişiğimizi kesip, onu sattıktan sonra elde ettiğimiz imkanlarla burada kardeşlerim yerini aldı. Ben de şu anda ihtiyacım yok diyerek, orada kiracı olarak bulunuyorum. Kat karşılığı orayı yapan benim köylüm. Ondan kiraladığımız bir yerdir. Bunu ikide bir söylemenin... Artık bıktırdılar. Ayıptır. Utanır insan, sıkılır. Bunun cevabı verildi. Eğer, burada çok fazla yasal olmayan bir şey varsa, onun gereğini yapın. Sadece kendi parti grubu içinde birçoklarının villaları var. Kendisinin de söyledi söyledi, villası çıktı. Buyur. Ben çıkarmadım villasını, bak çıktı. Bunları konuşmanın zamanı değil. Artık, ortak bir sitedeki havuzu kalkıp getiriyorlar. Üstü açılır çatıymış. Böyle üstü açılan çatı yok.''

''Darbe zihniyetinin ortay akoyduğu böyle bir Anayasayı"

Başbakan Erdoğan, daha önceki bazı açıklamaları anımsatılarak, ''Sizce hayır diyenler darbeci mi olacak?'' sorusu üzerine, ''Bana göre darbe anayasasını savunduklarına göre darbecidir'' ifadesini kullandı.
Erdoğan, ''O zaman diyelim ki sizin anketlerinize göre, en son yaptığınız açıklamada, yüzde 55-45. Yüzde 45'inin darbeci olduğu bir ülkede yaşamak nasıl bir duygu?'' sorusuna şu karşılığı verdi:
''Bakın ben ne diyorum? Bu darbeci zihniyeti desteklediklerini savunuyorum. Şimdi, normal zamanda ne söyleniyordu? 'Biz darbe zihniyetine karşıyız. Dolayısıyla bu darbe anayasasının değişmesi gerekir' diyorlardı. Şimdi bunu söyleyenler, nasıl oluyor da kalkıp da darbe zihniyetinin ortaya koyduğu böyle bir anayasayı destekliyorlar?
92'ye 8 çıkan bir neticeydi değil mi, 12 Eylül? Nasıl oldu bu? Baskılarla olan bir şey değil miydi? Şimdi bunu benim milletim aynı şekilde geri çeviremez mi? O zaman 92'yi verenin içerisinde her zihniyetten partili yok muydu? Sağından da vardı, solundan da vardı. Halbuki kimin ne oy verdiğini kimsenin bildiği de yoktu. Ama öyle bir korku toplumu oluşturulmuştu ki buna yüzde 92'si o zaman evet dedi. Şu anda diyorum ki ben, bu tam tersine çevrilebilir. Çünkü bunu, aynı zamanda dikkat ederseniz, şu ifadeyi de kullanıyorum, 12 Eylül ile bir yüzleşmedir bu diyorum.''

Erdoğan, referanduma gidecek 26 madde ile yeni bir anayasanın ilk adımını attıklarını vurgulayarak, 2011'den sonra da geniş tabanlı, daha katılımcı bir anayasayı birlikte hazırlamayı önerdiklerini belirtti.
 
8 Eylül 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen beğendiğiniz konulara yorumlar yazarak, diğer kullanıcıların takip etmesinde yarar sağlayınız
Hürriyet gazetesi, Milliyet gazetesi, Sabah Gazetesi, Posta gazetesi, Posta gazetesi, Habertürk gazetesi, Zaman gazetesi, Vatan gazetesi, Taraf Gazetesi, Radikal gazetesi, Cumhuriyet gazetesi, Türkiye gazetesi, Akşam gazetesi, Star gazetesi, Bugün gazetesi, Takvim gazetesi,Sözcü gazetesi, Yeni Şafak gazetesi, Aydınlık gazetesi, Yeniakit gazetesi, İnternetspor gazetesi, Fanatik gazetesi, Yurt gazetesi, Dünya Gazetesi
Meteoroloji,Hava Durumu,Hava Tahmini