Türkiye-AB ilişkileri üzerine yeni bir rapor hazırlamak için gözlem ve temaslarda bulunmak üzere geçen hafta Türkiye'yi ziyaret eden Bağımsız Türkiye Komisyonu, arabuluculuk iddiaları etrafında Türkiye'de en çok takip edilen konuların başında geldi.
Eski Finlandiya Cumhurbaşkanı ve 2008 Nobel Barış ödülü sahibi Martti Ahtisaari başkanlığındaki komisyonun Diyarbakır'da yaptığı görüşmeler nedeniyle Kürt sorununun çözümünde arabuluculuk yapıp yapmadıkları ısrarla soruldu. Ancak heyet, yalnızca bir sonraki raporları için gözlem yapmak ve görüşmelerde bulunmak amacıyla Türkiye'de olduklarının altını çizdi.
"Akil Adamlar Oluşumu" olarak da bilinen heyette bulunan eski İspanya
Alıntı:
Dışişleri Bakanı Marcelino Oreja Aguirre de "İnsanların arabuluculuk yaptığımızı düşündüğünü duyduğumda çok şaşırdım" |
'Önceliğimiz insan hakları'
Soru : Diyarbakır'daki görüşmelerinizden başlayalım, ne gibi gözlemleriniz oldu, kentte öne çıkan kaygılar nelerdi?
Marcelino Oreja Aguirre: Biz her zaman Türkiye'nin farklı kısımlarını ziyaret etmeye çalışıyoruz. Amacımız ne olduğuna dair iyi bilgi sahibi olabilmek. İstanbul'u, Ankara'yı her zaman ziyaret ediyoruz. Ben daha önce Kapadokya'ya ve Kayseri'ye gitmiştim. Grubun diğer üyeleri de ülkenin başka kısımlarını ziyaret etmişlerdi. Bu sefer de Diyarbakır'a gitmemiz gerektiğini, oradaki hükümet temsilcileriyle görüşmenin önemli olduğunu düşündük. Dolayısıyla, Diyarbakır valisiyle görüştük. Aynı zamanda, farklı görüşlere sahip Diyarbakır Belediye Başkanı'nı dinlemek istedik ve onunla görüştük. Bir de tabi sivil toplum ve STKlarla. Yaklaşık 9-10 saati toplantılarla geçen, epey uzun bir gündü. Ancak gene de bir gün, her şeyi anlamak için çok kısa bir zaman. Görüştüğümüz herkes açık bir şekilde terör eylemlerini reddediyor. İstenen özerkliğe dair değişik fikirleri de dinledik. Ancak ne yapılması gerektiğini söylemek bizim işimiz değil. Buna karar verecek olan ülkenin kendisi. Bizim ilgilendiğimiz ise, insan haklarına saygı gösterilip gösterilmediği, hukukun üstünlüğü gibi temel prensiplerin uygulanıp uygulanmadığı. Bu bağlamda da tüm farklı pozisyonları çok dikkatli bir biçimde dinledik.
'Yeni anayasadaki yöntem İspanya ile aynı'
Soru : Diyarbakır'dan sonra İstanbul'da da hükümet yetkilileriyle görüştünüz. Yetkililer Diyarbakır'da dinlediğiniz farklı görüşlere nasıl bakıyorlar?
Aguirre: İstanbul'da öne çıkan, önceki hafta yapılan referandumdu. Bizim için ülkede tam olarak ne olduğuna dair bir yargıya varmak zor, ancak genel olarak iyi bir yöne gittiğini anlıyoruz. Birkaç yıl önce yeni bir anayasanın onaylanacağını düşünmüştük ancak daha sonra bu olmadı. Şimdi ise birtakım değişiklikleri onaylayan bir referandum oldu ve biz bunun AB üyeliği yolunda olumlu bir adım olduğunu düşünüyoruz. Önemsediğimiz bir diğer önemli şey ise yaklaşan seçimler ve seçimlerden sonra yeni bir anayasa hazırlanması. Bence bu son derece gerekli, çünkü şimdiki anayasa hem eski hem de 1982 yılında, bambaşka koşullar altında kabul edilmiş.
Türkiye'de yeni anayasanın oluşturulmasında kullanılacağı söylenen metod, İspanya Anayasası'nın hazırlanmasında kullanılanla aynı. Her siyasi partiden iki temsilci seçilecek ve anayasanın taslağını onlar oluşturacak. İspanya'da meclisteki siyasi partilerin birer seçilmiş temsilcisi bir araya gelmiş ve bir anayasa taslağı oluşturmuştu. Bu anayasa taslağı daha sonra ilgili meclis komitesine gelmiş, sonra da referanduma sunulmuştu. Tabii tek yöntem bu değil, ancak bu iyi ve yeterli bir yöntem. Türkiye'de yaşanan her şeyi dikkatlice takip ediyoruz ve bize anlatılan adımların atılmasını bekliyoruz. Öte yandan AB üye ülkelerinin de atması gereken adımlar var.
Soru : Yeni anayasaya dair umutlarınızı dile getirdiniz, peki gereken gelişmelerin önünde ne gibi zorluklar var sizce?
Aguirre: Türkiye toplumu yapılması gereken değişikliklerin bilincinde ve hükümet gerekli insiyatifi almış durumda. Diğer siyasi partiler de öyle. Dolayısıyla, yeni anayasa yapıldığında bir yargıya varmak daha doğru olur. AB üyesi olmak için uyulması gereken 35 fasıl var ve maalesef bu yönde son 4-5 yılda çok az gelişme yaşandı. Umarım bu gelişmeler yakında yaşanacak. Tabii Kıbrıs gibi önemli meseleler var ve bu konuda her iki tarafın da anlaşmaya varmanın olasılıklarını araması önemli. Türkiye'nin Kıbrıs'tan gelen uçak ve gemilere limanlarını açmak gibi konularda alması gereken insiyatifler var. Bu sorunların bazıları Avrupa Parlamentosu'na intikal etti. Umarım burada bir çözüm bulunabilir.
'Diyarbakır ziyaretinin sebebi yaşanan ilerlemeler'
Soru : Heyetinizin bir araya getiriliş amacı Türkiye-AB ilişkileri. Ancak bu saha çalışmanız Diyarbakır ziyaretinizin gölgesinde kaldı. Size daha çok arabulucu olup olmadığınız soruldu, siz de olmadığınızı açıkladınız. Sizce Kürt sorununun çözümünde böyle bir komite yararlı olabilir mi?
Aguirre: Heyetimizin başkanlığını yapan ve bir sürü uluslararası krizde arabuluculuk yapmış olan Martti Ahtisaari çok açık bir şekilde arabulucu olmadığımızı ifade etti. Biz yalnızca ülkede ne olduğuna çok dikkatlice bakıyoruz ve bunu siyasi partiler ve hükümet ile ilişki içerisinde gerçekleştiriyoruz. İnsanların Kürtler ve Türkiye'nin geri kalanı arasında arabuluculuk yaptığımızı düşündüğünü duyduğumda ve okuduğumda çok şaşırdım. Bu kesinlikle doğru değil. Diyarbakır'ı ziyaret ettik çünkü bunu yapmamız gerektiğini düşündük. Türkiye'nin başka kısımlarını da ziyaret etmeliyiz çünkü kapsamlı ve doğru raporlar yazabilmek için olanları olabildiğince detaylı bir şekilde anlamak istiyoruz. İlk ve ikinci raporlarımızda da bunu yapmaya çalıştık.
İnsanların Kürtler ve Türkiye'nin geri kalanı arasında arabuluculuk yaptığımızı düşündüğünü duyduğumda ve okuduğumda çok şaşırdım. Bu kesinlikle doğru değil.Marcelino Oreja Aguirre ('Akil Adamlar' heyetinden eski İspanya Dışişleri Bakanı)
Soru : Siz İspanya Dışişleri Bakanı'ydınız ve İspanya'da da Bask sorunu etrafında yaşananlar var. Bu tecrübeleriniz ışığında, görüşmelerinizden hemen sonra yolda patlayan mayın gibi, iyileşmelerle paralel giden tepkilere dair hükümet sizce ne yapmalı?
Aguirre: Bu Türkiye'nin iç sorunu ve ben bu konuda her hangi bir çözüm önermeyeceğim. Eğer böyle bir sorun varsa, Türkiye bu sorunu çözmeli. Ancak şunu söyleyebilirim ki, bir takım gelişmeler var. Örneğin artık Kürtçe yayın yapan bir televizyon kanalı var. Burada altı yıl önce tanık olduğumuz Kürt gerçeğinden neredeyse bahsedilemeyen yoğun bir sessizlikti. Artık daha fazla açıklık var ve belki ziyaretimizin nedenlerinden bir kısmı da buna bağlıdır. Ancak bizim işimiz çözüm önermek değil, biz neler yapıldığına bakıp sonra yorum yapıyoruz.
'Türkiye Avrupa için iyi bir arabulucu olabilir'
Soru: Son zamanlarda Türkiye'nin yüzünü AB'den geri çevirdiği, Ortadoğu'ya yöneldiği konusunda raporlar çıktı. Siz ise hükümetin yoğun çalışmalara devam ettiğini söylüyorsunuz. İzlenimleriniz neler?
Aguirre: Bence önemli noktalardan biri Türkiye'nin uluslararası siyasetteki yeri. Türkiye eskiden de güçlü bir ülkeydi ancak şimdi büyük bir güç ve Orta Doğu ve Orta Asya ülkelerine dair çok önemli bir rol oynuyor. Biz iki gün önce Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile görüştüğümüzde, Orta Asya ülkelerinin yetkilileriyle yaptıkları bir toplantıdan yeni çıkmışlardı. Bence Avrupa Birliği için bu ülkelerle özel ilişkileri olan bir üyenin varlığı çok önemli. AB üyesi bir Türkiye, eğer AB ile bu ülkeler arasında herhangi bir sorun yaşanırsa, arabuluculuk yapabilecektir. Türkiye'nin AB üyeliğini desteklememin nedenlerinden biri bu. Tabii bu yeterli değil. Kurallar ve ilkeler var ve bunlara uymak şart. Müzakere sürecinde 35 fasıla da uygunluk sağlanmalı. Bunun yerine getirildiğine dair AB ortak bir karar verildikten sonra, her ülke tek tek Türkiye'nin üyeliğini oylayacak. Dolayısıyla, sonunda toplu değil bireysel bir karar verilmiş olacak.
Soru: Bu ziyaretinizin gözlemlerini de anlatacağınız bir sonraki raporunuzu ne zaman bekleyelim?
Aguirre: Henüz bilmiyoruz çünkü biz aslında 7 kişilik bir heyetiz. Bu ziyarete katılan dördümüz dışında üç kişi daha var ve izlenimlerimizi onlarla da paylaşmamız gerekir. Ayrıca, rapora başlamadan önce seçimleri beklememiz gerektiğini düşünüyoruz. Sanıyorum yazmaya seçimlerden sonra başlarız ve birkaç sene içerisinde rapor çıkmış olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen beğendiğiniz konulara yorumlar yazarak, diğer kullanıcıların takip etmesinde yarar sağlayınız
Hürriyet gazetesi, Milliyet gazetesi, Sabah Gazetesi, Posta gazetesi, Posta gazetesi, Habertürk gazetesi, Zaman gazetesi, Vatan gazetesi, Taraf Gazetesi, Radikal gazetesi, Cumhuriyet gazetesi, Türkiye gazetesi, Akşam gazetesi, Star gazetesi, Bugün gazetesi, Takvim gazetesi,Sözcü gazetesi, Yeni Şafak gazetesi, Aydınlık gazetesi, Yeniakit gazetesi, İnternetspor gazetesi, Fanatik gazetesi, Yurt gazetesi, Dünya Gazetesi
Meteoroloji,Hava Durumu,Hava Tahmini